Ayasofya müzesinin camiye dönüştürülmesi sadece insanlığın kültür mirası olan bir müzenin camiye dönüştürülmesi değildir. Laik cumhuriyetin sonlandırılması girişiminin önemli ve aynı zamanda tehlikeli bir adımıdır.
Mesele sadece Ayasofya’yı camiye dönüştürmek olsaydı cumhurbaşkanının bir kararnamesiyle halledilebilirdi. Zaten bir bölümü yıllardır cami olarak kullanılıyor. Ancak mesele sadece Ayasofya’da namaz kılmak değil, mesele bu kararı yargının almasıydı.
Daha önce konuyla ilgili açılan davaları reddeden Danıştay bu kez 1934’de alınan Bakanlar Kurulu kararını hukuka aykırı bir şekilde iptal etti.
Danıştay’ın iptal ettiği 1934 tarihli Ayasofya’nın müzeye dönüştürmesi kararı; Aslında “İnsanlık tarihinin ilk medeniyetler uzlaşması” olarak kabul edilen bir karardı ve altında cumhurbaşkanı olarak Atatürk’ün imzası vardı.
Karar değiştirilerek; “Atatürk’ün dokunulabilir olduğu gösterilmiş oldu.”
Atatürk’ün vasiyetinin yok sayılması. Eski meclis başkanının “Laiklik kaldırılmalıdır” çıkışı. Harf devrimi için “Millet bir gecede cahil oldu.” serzenişleri. Şeriat devleti kurma toplantılarına ses çıkarmayarak verilen tehdit mesajları, anıta çelenk koymayı zorlaştırma girişimleri ve benzer başka girişimlerin hedefi, hep aynıydı. Atatürk devrimini karşı devrime dönüştürmek…
Denenebilir mi?
Tek adam rejimi ve onun seçtiği “yargıçlar” olduğu sürece dönüştürme “yasal” olarak denenebilir.
Sonuç ne olur?
Onu muhalefetin gücü ve direnci belirler…
Artık laiklik ilkesi de, hilafet ve saltanatın kaldırılması da, Harf Kanunu da; o günün koşulları öyleydi, bugünün koşulları farklı denilerek değiştirilme girişiminde bulunulabilir.
Bu işin şakası yok. Partili cumhurbaşkanı kararı alanları tarihe ihanet etmekle suçladı. Tabii, bu durumda Atatürk’ de “hain” oldu!
Bu noktada hemen şunu hatırlatmak isterim:
- Atatürk’ün imzasını çöpe attıklarını sananlar bilsinler ki; o imza çağdaş-yurtsever- onurlu-kıymet bilir Türk milletinin kalbine atılmıştır. Onu oradan söküp atmaya kimsenin gücü yetmeyecektir.
- Vahdettin’de ülkeyi işgalden kurtarmak için savaşan M. Kemal’e hain demişti. Kimin hain kimin kahraman olduğunu tarih kaydetti…
Partili cumhurbaşkanı çatışmayı seviyor ama bu kez baltayı taşa vurabilir!
“İnsanlık tarihinin ilk medeniyetler uzlaşması” olan Ayasofya’nın müzeye dönüştürülmesi, medeniyetler çatışmasına dönüşebilir.
Aslında bunu kendisi de biliyor.
Bir yıl önce “Ayasofya cami olsun” diyenlere ne demişti?
“Bu iş o kadar kolay değil; bizim de bir çok ülkede camilerimiz var. Götürüsü getirisinden fazla olur.”