UTANMAZ MEDYA!
“Utanmaz Adam”ı 40 yaşından küçüklerin hatırlaması ve bilmeleri artık pek olası değil.
Oğuz Aral’ın efsane karakteriydi.
Sadece Türkiye’de değil dünyanın sayılı satış rekorlarına imza atan Gırgır’da yıllar ve yıllar boyu yayınlanmıştı.
Ki o Gırgır, en etkili muhalefeti yapan mizah dergisiydi.
O zamanların siyasilerinin doğru, gerçek, samimi hoşgörüsü sayesinde de hiçbir karikatürist adliye koridorlarında sürünmezdi.
Adı üstünde mizahtı ama zamanın tüm gazetelerine bedeldi; güldürürken aynı zamanda eleştiriyor, düşündürüyor ve gerçekleri yüzümüze vuruyordu.
Bugünkü başlığımızı koyarken “Utanmaz Adam”dan esinlendik.
Hani deniyor ya, “medya kalmadı, doğruları yazan bir elin parmağı kadar gazete kaldı, yandaş medya vatandaşı afyonluyor”
Yandaş medya kavramı bile artık günümüz için yetersiz duruma geldi iyi mi; bugün gördüğümüz o ki; medyanın azımsanmayacak büyük bir kısmı artık gerçekten yandaşlık seviyesini çoktan aştı, tamamıyla “utanmaz medya” haline dönüştü.
Basının temel ilkelerinden, basının işlevinden bihaber gazetecimsi kadroların yönettiği bir zamanların parmak ısırtan gazetelerinde bakın -ülkede yer yerinden oynaması gerekirken- dün hangi haberler yoktu.
İliç’teki felaketi görmemişlerdi iyi mi?..
Göz göre göre gelen olağanüstü bir doğa faciası daha yaşanmış, verilen bilgiye 9 işçimiz toprak altında kalmış, eloğlunun parayı basıp delik deşik ettiği ülkemiz topraklarında facia üstüne facia yaşanırken yabancı maden şirketlerinin çevreye verdiği onarılmaz hasarları zaten görmezden gelen medyanın utanmaz kısmında İliç’teki felaket yoktu iyi mi?..
Manşette yok, sürmanşette yok, ilk sayfada yok, iç sayfalarda yok…
İlk sayfada avakadonun faydaları ile futbolcu transflerleri var; memleketin dağı kaymış haber yok; iyi mi?..
Başka ne yoktu misal dün?..
Akkuyu Nükleer Santralinde İnterpol’un fellik fellik aradığı IŞİD’li yakalandı; medyanın yandaş ötesi utanmaz kısmında okuyabildiniz mi bunu; yok!
Ülke sınırları kevgir haldeyken tehlikenin hangi noktalara ulaştığının bir yeni örneği bu, nükleer santralde çalışan terörist!
Okuyabildiniz mi; bir zamanların çok satan nazar boncuğu falan iliştiren gazetelerinde?
Hayır.
İstanbul Üniversitesi’nin rektörü, Beyazıt Yerleşkesi başta olmak üzere üniversiteyi halkın ziyaretine açtı hangi akla hizmetse, utanmaz medyada bu bile yok iyi mi?..
Üniversiteye vatandaş girebilir mi; öğrencileri sokmamak için bile bir sürü engel çıkartıyorlar, kampüste bulunmayan üniversitelerin çevresini tel örgü, demirle çeviriyorlar, akademisyenler giremiyor bazı üniversitelere..
Öğrenim verilen gün ve saatlerde elini kolunu sallayan park/müze gezer gibi üniversitenin içine giriyor, amfilerde fotoğraf çekiyor, iyi mi?..
Hangi akla hizmet, gerçekten anlayabilmek ihtimal dahilinde değil.
Öğretim kademesinin hangisini alırsanız alın herhangi bir kimsenin okullara girebilmesi mümkün olmadığı halde rektör umarız bu saçma kararın olası sonuçlarını da ayırt edecek kadar muhakeme etmiştir yaptığını!?
Tamamen akademik öğretimdeki bu saçma uygulama neden yer almadı bir kısım utanmaz medyada dersiniz?..
Siyasi bir yönü de yok ki bu durumun(!)… Ama öyle bir hale geldi ki o kısım medya; kendi gölgelerinden korkar haldeler!
Peki bunu bile haber yapmayan o kısım medyadan bekleyebilir misiniz, Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın çocukların yetişmesinde Diyanet’e verdiği göreve ilişkin konuşmasının eleştirel yoruma konu edilebileceğini?..
“Öğretmenler! Cumhuriyet, fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek seciyeli muhafızlar ister. Yeni nesli bu nitelik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir” demişti ya Atatürk…
Bütün hatalar ve yanlışlar bile bile gelirken ve demokrasilerin dördüncü gücü olup yasama, yürütme ve yargıya karşı kamuoyunun sesi olarak denetim ve baskı görevi yapması gereken gerçek gazeteciler ve gazetelerin giderek azalması ve büyük bir kısmının yandaş ötesine savrulup “utanmaz medya” kulvarına girmesi ne derin bir acı!
İfade ve basın özgürlüğü ile ilgili her yıl açıklanan uluslararası endekslerde Türkiye, paraşütsüz düşüşe devam edip önceki yıllara göre hep irtifa kaybederken…
Utanır mı ki bundan “utanmaz medya”!