Yapma, elleme, dokunma,
tutma, oturma, kalkma…
**
Elini sürme, parmağını sokma, ağzını açma..
**
O ayıp, bu ayıp!..
**
Sus, konuşma, soru sorma, sesini çıkarma!..
**
N’oluyor?..
**
Çocuk büyütüyoruz!..
**
Pardon!.
Yetiştiriyoruz.
Güzel yetiştirdiğimizi sanıyoruz!..
Senin bu yaptıklarını..
Sen çocukken sana da yaptılar.
Bir bak aynaya..
Arkadakilerin hepsini görürsün..
Büyükbaban, baban, büyükannen, annen..
**
Sonra ne oluyor?..
Bastırılmış, sindirilmiş, korkutulmuş
bir çocuk profili çıkıyor!..
Bir de bunun üzerine “çarpıtılmış dini referansları” bindirin!.
Okul eğitimindeki “özgür düşünmenin örselendiği “ sistemi de yapıştırın..
**
Al sana yetiştirdiğin çocuğun
oluşturduğu toplum!..
**
Dikkat edin..
Hep “güç odaklı” baskılı bir büyüme..
Büyüğün “yapma, etme” empozesi altında
hep bir “boyun eğme” çaresizliği..
-E çocukken olur canım sonra geçer!..
-Hayır efendim hiç öyle olmuyor..
O travma bir türlü geçmiyor!..
Büyük fotoğrafa bir bakın!..
Bugünün Türk halkına, toplumuna…
Aynaya bir bakın aynaya..
Bunca haksızlık, hukuksuzluk, pahalılık,
yanlışlık, yaşam güçlüğü, yanlış ve hatalı uygulamalar, sıkıntılar…
Boğuluyoruz ya..
Toplumda TIK yok!.
Yanlış anlamasın bazı kafalar!.
İsyan değil..
ASLA!..
Tepkini “vur, kır parçala” ile “kışkırtmak” ile gündeme getirmek değildir mesele!..
**
Mesele..
İşin özü..
Aile yapısı, yetişme ve yetiştirme tarzı..
Ve de..
Sosyolojik boyutudur!..
**
Özgür düşünen,
düşündüğünü özgürce söyleyen,
soran,
sorgulayan,
araştıran,
korkmayan bireylerin..
Düşünsel anlamdaki
Toplumsal tepkisidir aslolan!..
**
Hani nerde?..
**
Gösteremiyorsan eğer..
Senin “sessiz çığlığını” kimse duymaz!..
Tanyol KIPÇAK’ın tüm yazılarını okumak için tıklayın…