SOĞUKTUR ARTIK HÜKÜMET BAHÇESİ…
Vatandaşın dilinde valilik binalarına genelde “hükümet” denir…
Hatta “hükümet konağı” olarak adres bilgisinde de en önemli noktalardandır.
Son yıllarda binalara konan “Valilik” tabelaları ile adı artık “Valilik” olarak telaffuz edilmeye başlansa da çoğumuz için yine ön planda “hükümet konağı” geçer cümle aralarında…
Balıkesir Valilik binası hem konum itibariyle hem de yapısal olarak güzel ve örnek gösterilecek binalardandır…
Eskiden içinde tıkış tepiş bir görüntü vardı ve tam anlamıyla “hükümet” gibiydi.
Pek çok dairenin ve müdürlüğün kendi binalarına taşınmaları ile nicedir daha bir nefes alır hale geldi, eski kalabalıktan eser yok artık.
Velhasıl…
Güzel bina ve güzel konumunun yanında şehre mal olmuş güzel bir de bahçesi vardır Valiliğin.
Mini bir parktır adeta.
Eskiden adliye binası da o bahçe kısmından giriş yapılan yerdeydi, insan yoğunluğunu düşünün.
Ve biz küçüktük…
7-8 yaşında çarşıdaki evimizden hükümet bahçesine giderdik sık sık…
Kartopu da oynadık, ağaçlar arasında saklambaç da…
O bahçe vatandaşındı.
Herkes soluk almak için, şehrin ortasında kuş sesi duymak için, ağaçların arasında yorgunluk atmak için hükümet bahçesinde oturabilirdi.
Büyüdük; genç olduk..
Sıcak bir yaz akşamında yine oturabiliyorduk.
Herkes otururdu.
Ne bir kötü olay olurdu, ne bir çirkinlik yaşanırdı.
Sonuçta “hükümet” bahçesiydi, kimsenin taşkınlık yapacağı bir yer değildi…
7 yaş, 17 yaş, 27 yaş, 37 yaş….
Bilmiyoruz ne kadar oturduk.
Ne kadar oturdu Balıkesirli…
Herkesin keyif aldığı ve müşterek olarak faydalanabildiği, oturduğu banklarda belki de şehir temposunu huzura dönüştürdüğü bir mekandı…
Kaç yıl oldu bilmiyoruz ama daha sonra o güzel mekan insanlardan uzaklaştırıldı.
Bahçe yerinde kaldı ama kentliye kapandı.
Hangi valimiz zamanında olduğunu hatırlamıyoruz ama önce kapılar kapanmaya başladı, sonra demir kapılar gece kilitlenmeye başlandı.
Sonra yenilenme çalışmalarının akabinde bahçeye kamelya gibi yeni artılar da kondu ama aynı zamanda sürgülü demir kapılar geldi, hem Salih Tozan Caddesi kısmından, hem de Kızılay Caddesi kısmından bahçe girişleri kapandı.
Kime kapandı?
Vatandaşa.
Çok geç kalmış bir soru ama neden?
Kötü bir olay mı yaşandı, suç mu işlendi, taşkınlık mı oldu?
Ki zaten bina içinde emniyet görevlileri 24 saat nöbette değil miydi?
Kapatmayı gerektiren bir hadiseyi biz hatırlamıyoruz, sorulsa belki “güvenlik” gerekçesi ileri sürülecektir ki…
İşte o zamandan beri artık Valilik bahçesi bizim o sıcak ve güzel hükümet konağı bahçemiz değildir.
Soğuktur.
Issızdır.
Bir anlamda şehre yabancılaşmıştır.
Nasıl ki Emniyet Müdürlüğü binalarına FETÖ’nün kirli girişimi sonrası devasa beton duvarlar dikilip sonrasında eski hale döndürülmemiş ise Valiliğimizin binası da çok daha önceden o güzel yeşil dinlenme alanı halinden çıkmış, şehirden koparılmış, kent merkezinde bulunmasına rağmen vatandaşın giremediği, banklarında oturup soluklanamadığı, soyutlaşan, soğuklaşan, yabancılaşan bir mekan haline dönmüştür…
Vatandaşın bahçeye girmesi ne zaman engellendi, hangi vali zamanıydı hatırlamıyoruz..
Ama eminiz ki, bahçeyi bir gün yeniden halka açacak olan Valimizi uzun yıllar hatırlayacağız.
Bahçe, yine mazideki o güzel “hükümet konağı” bahçesi haline dönüşür mü; ne zamandır bu konuya değinmek istiyorduk.
Kimbilir belki bahçenin makyajlı ama yalnız hali, kamu idarecilerinin de dikkatini celp eder.
Makamlardaki isimler değişse de bahçeyi halkla buluşturanlar en azından hoş bir seda bırakırlar gökkubbede.
Fakat aslına bakılırsa şu anki açılmamış haliyle de o bahçe zaten Balıkesir’in, Balıkesirlinin değil midir?
Kapatılma gerekçesini bilmiyoruz ama…
Yeniden kapılarını kente açarsa, açılma gerekçesi muhakkak bu olmalıdır.