Yayınlanma Tarihi :

ROMANİ GODİ: ROMANLARIN YAŞADIĞI SORUNLAR İNSAN HAKLARI MESELESİDİR

ROMANİ GODİ: ROMANLARIN YAŞADIĞI SORUNLAR İNSAN HAKLARI MESELESİDİR

Romani Godi; Romanların, Türkiye’deki ve diğer ülkelerdeki durumunu ve Romanlar hakkında yapılan çalışmaları araştıran, elde edilen verilerle bir hafıza oluşturan ve var olan durumun iyileştirilmesi için mücadele eden bir dernek.

Türkiye’deki ve Avrupa’daki Romanların durumlarının iyileştirilmesi için, Romanlar hakkında söylenmiş her sözü, yazılmış her satırı bularak görünür kılmayı kendine görev edinen dernek, Romanlar için çalışma yapmak isteyen herkes ile yol arkadaşlığı etmeye hazır. Bunun yanı sıra derneğimizin misyonu,  Romanlara dair bilgiye ihtiyacı olan herkese doğru ve güvenilir bir kaynak oluşturmak.

Böylesine önemli bir amaç uğruna emek harcayan Romani Godi’nin Yönetim Kurulu Başkanı sevgili Fatoş Kaytan ile derneğimiz ve Romanların dünyası hakkında konuştuk.

Sevgili okurlarım, sizleri Romani Godi ile buluşturmadan önce başkanımız Fatoş hanıma göstermiş olduğu dostluk için teşekkürlerimi sunuyorum.  Ve birbirinden değerli yol arkadaşlarına da çalışmalarında başarılar diliyorum.

Romani Godi, ne anlama gelmektedir?

Romani Godi, Romanes bir kelimedir. Ve ‘Roman Aklı’ anlamına gelmektedir.

Roman Hafıza Çalışmaları Derneği’nin kuruluş hikâyesini, okurlarımıza anlatabilir misiniz? Derneğin kuruluş amacı, değerleri ve ilkeleri nedir?

Roman Hafıza Çalışmaları Derneği resmi ismimiz olmakla beraber tercih ettiğimiz ve yaygın olan ismimiz Romani Godi’dir.

Romani Godi; Romanların yaşadığı hak ihlallerini, eşit haklara erişiminin engellenmesini, Roman dilinin ve kültürünün yaşadığı yok olma tehlikesini dert eden bir grup genç aktivistlerin ‘Opre Roma’ sloganı ile çıktıkları bir yolculuktur.

Farklı Roman gruplar olan Rom, Dom, Lom ve Abdalların bir arada yaşadığı tek ülke olan Türkiye’de Antigypypisizm büyük ve görmezden gelinen hatta ne olduğu bile tam olarak bilinmeyen bir konudur.

Romani Godi, Antigypypisizm ile mücadelede toplumsal gerçeklikle yüzleşilmesi, değişim sağlanması ve barış dolu bir geleceğin inşası için çabalayan bir örgütlenmedir.

Romanların dillerini, tarihlerini, kültürlerini veya Roman karşıtı her türlü Antigypypsizm temelli eylemi;  bir bütün olarak Roman toplumsal hafızasının temel parçaları olarak kabul ediyoruz. Güçlü bir toplumsal hafızanın ve toplumsal yüzleşmenin daha yaşanabilir bir dünya için önemli bir gereksinim olduğuna inanıyoruz.

Sürdürülebilir politikalar ve kalıcı çözümler için sürdürülebilir şekilde öznelerin dahiliyetinin  sağlanması gerektiğini düşünüyoruz. Bu sebeple Roman aktivistleri güçlendirmek en büyük hedeflerimizden bir tanesi diyebiliriz.

Romani Godi, toplumsal yüzleşme ve barışın inşasında doğru bilginin erişilebilirliğini, hak temelli insan hakları mücadelesini ve ortak mücadele ikliminin var edilmesi gerektiği fikriyle kendini var etmiştir.

Roman hak mücadelesinin ilerleyebilmesinin en büyük yolunun farklı Roman örgütlerin arasında ortak mücadele zeminin var edilmesi olduğunu düşünüyoruz. Bir bayrak yarışında hep beraber yürümeliyiz.

Temel değer ve ilkelerimizi ise şu şekilde sıralayabiliriz:

Doğruluk ve paylaşımcılık:

Romani Godi, Romanlar konusunda yapılan tüm çalışmalarda en doğru bilgileri bularak görünür kılmayı ve bu bilgilere ihtiyacı olan herkesle paylaşmayı amaçlamaktadır.

Dahiliyet ve Ortaklık:

Romani Godi, yapılacak çalışmalara tüm tarafları ve paydaşları dahil ederek doğru ve güvenilir ortaklıklarla toplumsal gelişimi amaçlamaktadır.

Şeffaflık ve Bağımsızlık

Romani Godi, var olan sorunlara kalıcı çözümler sunmayı amaçlayan tüm ulusal ve uluslararası kurum ve bağışçılardan tarafsız ve bağımsız bir oluşumdur. Finansal varlıkların yönetiminde şeffaflığı taahhüt eder. Web sitesi ve diğer kamuya açık medya aracılığıyla çalışmalarıyla ilgili tüm bilgileri yayınlar.

Eşitlik

Romani Godi, çalışmalarında toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlanmasını hedeflemektedir. Ayrıca çocukların ve gençlerin katılımlarını sağlanmasını ve karar mekanizmalarına dahiliyetini hedeflemektedir.

Romani Godi; Irksal, inançsal, dinsel, cinsel, mezhepsel veya farklı bir kimliksel aidiyetinden ötürü ayrımcılığa maruz kalan bütün gruplar ile dayanışmayı amaçlamaktadır.

Dernekte kimler, hangi görevi üstlenmektedir?

Romani Godi’de koordinasyonu sağlayan çekirdek bir ekip ve belli çalışmalarda ortaklaştığımız ve beraber çalışmalar ürettiğimiz gönüllü arkadaşlardan oluşan bir ekibimiz var. Bu ekiplerde herkes bilgi, zaman ve istekliliğine göre görev ve sorumluluk almaktadır.

Gönüllük kavramının hak mücadelesinde önemli bir yeri olduğu ve insan hakları perspektifine uygun gönüllük politikası oluşturma en çok istediğimiz şeylerden bir tanesi diyebiliriz.

Romani Godi, ulusal ya da uluslararası arenada kimler ile birlikte çalışmaktadır? Roman vatandaşlarımızdan başka diğer destekçileriniz kimdir?

Romani Godi, hak mücadelesinde birlikte ve dayanışmayla mücadele düşüncesiyle birçok sivil toplum örgütüyle birlikteliği önemsemektedir. Tehlike Altındaki Diller Platformu, İnsan Hakları Savunucuları Dayanışma Ağı, AĞ-DA(Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Ağı) ve Roma Rights Networks(Roman Hakları Ağı) üyesi olduğumuz yapılardır.

Friedrich Ebert Stiftung ve Civil Rights Defenders yine çalışmalarımızda destek aldığımız önemli uluslararası kurumlar diyebiliriz.

Eşit Haklar için İzleme Derneği, Kırkayak Kültür, Bilgi Üniversitesi, Maltepe Üniversitesi Sokakta Yaşayan ve Çalışan Çocuklar için Uygulama ve Araştırma Merkezi, (SOYAÇ) İstanbul Roman Hakları Federasyonu, Sivil Düşler, Roman Hakları Derneği, Roman Toplumu Eğitim ve Kalkınma Derneği kuruluşumuzdan bu güne kadar birlikte dayanışabildiğimiz örgütlerden bazılarıdır.

Bir yılımızı çok yakın bir zamanda tamamladık. Bu süreçte insan hakları örgütleriyle ve Roman sivil toplum örgütlerinin gösterdiği dayanışma bizleri iyi hissettiren ve mücadele azmimizi artıran meselelerin başında geldi. Farklı hak alanlarında çalışan örgütlerin Roman hak mücadelesine gösterdikleri yakınlığın çok kıymetli olduğunu vurgulamanın önemli olduğu söylemek gerekir.

Romanların yaşadığı sorunlar sadece Romanların sorunu değil bir insan hakları sorunudur. Bu nedenle hem Roman örgütlenmelerle hem de insan hakları örgütleriyle ve aktivistlerle dayanışmayı önemsiyoruz.

Bugüne kadar hangi faaliyetleri tamamladınız?

İmkânlar ve kısıtlıklar çerçevesinde Ege ve Marmara Bölgesi’nde Romanların yaşadığı bölgelere dayanışma ve gözlem ziyareti gerçekleştirdik. Bu ziyaretler, yerelde yaşayan kişilerden sorunları dinlemek ve dayanışmada kalmak için bizler çok önemliydi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi, Eşit Haklar için İzleme Derneği ve Roman Hakları Derneği ile birlikte Roman Strateji Eylem Planı’nı konu alan Roman Hakları Çalıştayı’nı gerçekleştirdik. Uluslararası insan hakları mekanizmalarını aktif kullanmayı hedefledik.

Maltepe Üniversitesi SOYAÇ ve Bilgi Üniversitesi ile birlikte ‘Güvenli Okul, Güvenli Toplum: Eğitim sisteminde Roman Çocukları’ adlı projeyi yürüttük. Batı Balkanlar Roman Zirvesi, Bileşmiş Milletler Azınlık Sorunları Forumu gibi birçok çalışmaya katıldık.

Roman dili, kültürü, tarihi ve müziğini yaşatmak adına dernek olarak neler yapmaktasınız?

Roman dili konusunda; Tehlike Altındaki Diller Platformu ile birlikte çalışarak unutulmakta olan Roman dillerini tekrar hatırlatmaya ve yaşatmaya çalışıyoruz. Aynı zamanda Roman dili, kültürü, müziği ve tarihini kendi oluşturduğumuz web sayfasında yaşatmaya ve herkese tanıtmaya çalışıyoruz.

Bu yıl, İstanbul’da Tehlike Altındaki Diller Platformu olarak bir masal festivali gerçekleştirdik. Bizler için değerli bir isim olan Sezgin Kaplan, eşsiz anlatımıyla bizlere Romanes masallar anlattı. Galiba ilk defa bir festivalde Romanes masal anlatımı gerçekleştirildi.

Ülkemizde kaç farklı Roman grubu var? Bu Roman grupları, hakkında bizleri kısaca bilgilendirir misiniz?

Türkiye’de Çingene damgası üzerinden ayrımcılığa uğrayan 4 grup var. Bunlar: Domlar, Lomlar, Romlar ve Abdallar.  Domlar, Lomlar ve Romların kökenleri Hindistan’a dayanırken, Abdalların kökenleri ise Orta Asya’ya dayanıyor aslında. Bu gruplar yaşamak için farklı göç yollarını tercih etmiş olsa da, farklı kültürler içinde farklı kültürel kodlar edinmiş olsalar da bugün bile ayrımcılık konusunda çok benzer şeyler yaşamaktadırlar. Bu yüzden de Roman kelimesi bu 4 grubu terminolojik olarak kapsamasa bile yaşadıkları göç deneyimi ve ayrımcılık onları Roman çatısı altında birleştiriyor.

Grupları kısaca tanıtmak gerekirse:

Domlar, genel görüşlere göre 6. ve 9. yüzyıllarda Hindistan’ın kuzey kesimlerinden savaş, kıtlık, kast sistemi vb. çeşitli nedenlerle Batı’ya doğru göç eden Roman topluluklarındandır.  Ortadoğu’da ve Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde kalan, burada göçebe, yarı göçebe ve yerleşik olarak yaşamlarını sürdüren topluluklardır.

Lomlar, yine aynı dönemler de Hindistan’dan göç etmeye başlamış ve Ermenistan, Gürcistan, Türkiye’nin özellikle Doğu Karedeniz kısmı ve az da olsa Azerbaycan’da belli bölgelerine göç etmiş Roman topluluklarıdır.

Romlar bu göç sırasında Avrupa’ya ve Türkiye’nin batı bölgelerine göç eden gruptur.

Abdallar ise göçebe ya da yerleşik olarak yurdun birçok yerinde dağınık halde yaşayan ve başta müzisyenlik olmak üzere, demircilik, kalaycılık, sepetçilik, sünnetçilik gibi birçok zanaatı icra ederek geçimini sağlayan topluluklarıdır.

Tabi ki, ‘Roman grupları’ şeklinde adlandırılmada bir netlik söz konusu değil. Bu kavramlar geçmişten günümüze birçok tartışmaya neden olmuştur ve halen devam etmektedir. Bu nedenle kesin bir yargı olarak tüm coğrafyada bu 4 grup ‘Roman toplulukları’ kategorisi altında sıralanıyor diyemeyiz. Fakat Romani Godi olarak bu şekilde sıralayabiliriz.

Sizce, Roman vatandaşlarımızın bugün yaşadığı sorunlar ve karşılaştığı zorluklar nedir? Bunlar için sizin ne gibi çözüm önerileriniz var?

Romanların yaşadığı sorunlar, uzun uzun anlatılması gereken ve sayfalarca sürecek bir konu. Fakat kısaca bahsetmeye çalışacağım. Romanlar; sağlık, barınma, ayrımcılık, eğitim, erken ve çocuk yaşta evlilik, istihdam, sosyal yardımlara erişim, dillerinin ve kültürlerinin kaybolması gibi birçok sorunla karşılaşmaktadır.

Bunlar Türkiye’de 2000’li yılların başlangıcından beri tartışılmakta, çözüm önerisi geliştirilmeye çalışılmaktadır. Ama günümüze baktığımızda halen kalıcı çözümler yok. Bunun en büyük nedeni, kalıcı ve sürdürülebilir politikalar üretilmemesi ve politikaların üretirim sürecinde öznenin dahiliyetinin sağlamamasıdır.

Mesela, ayrımcılık Romanların karşılaştığı birçok sorunun ana unsuru halinde olmasına rağmen halen kapsamlı bir ayrımcılık yasası maalesef ki bulunmamaktadır. Ayrıca Romanlara ilişkin ayrıştırılmış verinin bulunmaması da oluşturulan ya da oluşturulacak olan politikaların çerçevesini belirlemeyi imkânsız hale getirmektedir.

Roman sivil toplum kuruluşlarına göre, Türkiye’de ortalama olarak 5-6 milyon Roman yaşamaktadır. Bunun anlamı, oluşturulan Roman politikalarında hedef kitlenin yüksek bir sayı olduğudur. Bu nedenle yapılacak olan çalışmalarının etkilerinin ve sonuçlarının belirlenmesi adına ayrıştırılmış veri gereklidir.  Buna ek olarak öznenin dahiliyeti çalışmalarının kalıcı ve sürdürülebilirliği açısından büyük önem oluşturmaktadır.

Dernek olarak saha çalışmalarını nasıl yürütmektesiniz? Bugüne kadar nerelerde varlık gösterdiniz? Bu çalışmalardan çarpıcı bir örnekler verebilir misiniz?

Dernek olarak; Urla, Çerkezköy, Yalova, Malkara, Bandırma,  İstanbul’un farklı ilçelerine, Çanakkale, Biga, Karasu, Sapanca, İstanbul Alemdağ, Kandıra gibi bölgelere ziyaret gerçekleştirdik. Bu ziyaretlerdeki amacımız; mahallelerde karşılaşan sorunları görmek, bölgede yaşayanlar insanlar dayanışma zeminin oluşturmaya dönük tanışıklıkları var etmekti.

Çarpıcı ve etkileyici olarak tek bir örnek vermek zor olabilir. Fakat birçok mahallenin barınma ve eğitim konusunda ciddi zorluklar ile yüz yüze olduğunu gördük. Özellikle son zamanlarda gerçekleşen usulsüz kentsel dönüşüm çalışmaları Romanların yaşamlarını zorlaştırmaktadır.

Romanların yaşadığı birçok sorun birbiri ile bağlantılı ve kesişimsel olduğu için bir mahallenin tek bir sorunu var demek çok doğru değil. Örneğin; Karasu’da bulunan Roman mahallesinde vatandaşlar halen çadırlarda yaşıyor. Ve bu durum birçok sağlık problemlerini, okullaşma sorununu birlikte getiriyor. Yani burada yaşanan tüm sorunlar birbirine bağlı ve birbirinin nedeni ve sonucu diyebiliriz.

Tüm sorunların temelinde ayrımcılık ve Romanları dışarda bırakan politikaları gözlemledik.

Özellikle Roman kadın ve çocuklardan bahsetmek gerekirse, onların hayatlarına dair neler söylemek istersiniz? Onları, eşit haklar başlığı altında ele alsak karşımıza nasıl bir tablo çıkıyor?

Roman kadınlar ve Roman çocuklar; çoklu ayrımcılık mağduru olan gruplardan. Tüm bu grupların eşit haklara erişimi ile kesişimsellik ele alınmalı; ırk, sınıf, cinsiyet, yaş ve diğer bireysel özelliklerin birbirleriyle kesiştiğini ve çoklu ayrımcılık faktörlerine neden olduğu unutulmamalıdır.

Eşit haklara kapsamında zaten eşitlikten uzak olan ve bir çok avantajdan mağdur olan Romanlar, farklı kimlikleriyle (kadın, çocuk , LGBTİ+) çok daha fazla ayrımcılıkla karşılaşmaktadır. Bu nedenle bu çoklu ayrımcılık faktörleri ayrı ayrı ele alınmalı ve kalıcı çözümler sunulmalıdır.

Romani Godi olarak yeni yılda hedefiniz nedir? Geleceğe yönelik, ne gibi projeleriniz var?

Romani Godi olarak; 2023 yılı içerisinde kurumsal kapasitemizin geliştirilmesi, çevresel ayrımcılık, çoklu ayrımcılık faktörleri, Romanlara yönelik nefret söylemleri ve nefret saldırıları, Roman dili, kültürü ve tarihinin hafızalaştırılması üzerine çalışmalarımıza devam etmek istiyoruz.

Önümüzdeki süreçte sizinle birlikte çalışmak isteyenler size nasıl ulaşabilir? Derneğimizi takip etmek isteyenler için, web sitesi ve sosyal medya hesaplarını paylaşabilir misiniz?

Biz her zaman işbirliğine ve dayanışmaya çok açığız.  Bu yüzden bizimle işbirliği isteyenlerin sosyal medya hesaplarımızdan ya da web sitemizde belirtilen ulaşım bilgilerinden bizimle iletişime geçmeleri yeterli.

Web site adresimiz: https://romanigodi.org/

İnstagram : https://www.instagram.com/romani_godi/?igshid=YmMyMTA2M2Y%3D

Twitter: https://twitter.com/Romani_Godi

Facebook: https://m.facebook.com/profile.php?id=100083052680758&eav=AfbF_47BQEkhUFTqcfgwUQjQgnVmojeYeQ40FSAsI9cxhjlxwJZ-tc6RRvgmK9xrkU0&paipv=0&_rdr

Son olarak temsil etmiş olduğunuz Roman dünyası adına neler söylemek istersiniz?

Her grubun yaşadığı sorunlar, hepimizin derdi olmalı. Ve bu sorunlar için dayanışma ve birlik olmak çok değerli. Romanların yaşadığı birçok sorun insan hakları meselesidir. O yüzden birlikte içinde olalım ve dayanışma ile kalalım.

Toplumsal barışa giden yolda toplumsal yüzleşme sağlanmalıdır.

Yine, yeniden: Opre Roma!

 

 

Kaynak : Çiğdem ÇİMEN

YORUM YAP