DOLAR32,1631% -0.25
EURO34,7332% -0.28
STERLIN40,3874% -0.1
FRANG35,5161% -0.25
ALTIN2.451,92% 0,80
BITCOIN61.126,15-1.358

MODEL MODEL MAARİF

Yayınlanma Tarihi :
MODEL MODEL MAARİF

Şöyle demişlerdi…

Bakan Mumcu: “Sistemi sil baştan değiştireceğiz.”

Bakan Çelik: “Önceki sistem problemli, tamamen değiştiriyoruz.”

Bakan Çubukçu: “Sistem eski, değiştiriyoruz.”

Bakan Dinçer: “Böyle sistem olmaz, sistemi değiştireceğiz.”

Bakan Avcı: “Sistem çok sıkıntılı, değiştiriyoruz.”

Bakan Yılmaz: “Böyle sistem mi olur, sistemi değiştiriyoruz.”

Hepsi Milli Eğitim Bakanı’ydı.

Milli Eğitim için “yap-boz” denmesi boşa değil; şimdi de Bakan Tekin “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli”ni açıkladı.

Bin sayfadan fazla tümü…

Bir haftalık süre verildi her kesimin görüşlerini açıklaması, önerilerini iletmesi için…

Bin sayfadan fazla, bir haftalık süre..

Yani deniyor ki aslında “bizim yaptığımız iyi, bürokratlarımıza iş çıkarmayın; laf olsun torba dolsun, kamuya da açtık modeli, buyrun alalım önerileri”

Şaka değil, Türkiye.

Ben yaptım oldu mantığının son halkası.

Neden bu model öncesi geniş katılımlı bir eğitim çalıştayı düzenlenmedi? Neden 50-60 yıl kıdemi olan eğitimcilerin katılımıyla onların görüş ve önerileri alınmadı?

Eğitim camiasının duayenlerine sorun bakalım; 40-50 yılda eğitim sisteminde ne gibi artılar var, ne kadar eksiye gittik?..

Eğitim sistemi yap boza gelmez, uzun vadeli planlama ve bilimsel akılla başarıya ulaşır ama bizde öyle mi?..

Daha başlık hatalı; Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli…

Maarif kelimesinin kökeni Arapça, “Türkiye Yüzyılı” da ütopik ve kendin çal kendin oyna şeklinde bir tamlama da buna rağmen neden başlığımız “Türkiye Yüzyılı Eğitim Modeli” değil?

Türkiye’de bugün için 208 üniversite var.

Avrupa’da üniversiteli nüfus rekoru bizde.

Ama üniversiteler liginde, ilk 500 üniversite arasında bu 208 üniversitemizden sadece 3’ü bulunuyor.

İsrail’de 10 üniversite var, onların da ilk 500’de 3 üniversitesi var.

Nitelik nicelik arasında dağlar kadar fark var.

İlk öğretimden yüksek öğretime akıl almaz yanlışlarla eğitim sisteminde sürekli gerileme halindeyiz.

Şimdi bir model daha açıklandı…

1000 sayfadan fazla metin bir haftada görüşlere açık tutulacakmış…

Okumaya yetmez bir hafta, neyin önerisi, neyin görüşü sunulabilir ki?..

Mesleğinde kıdemli her branşın uygulamanın içindeki öğretmenlerinden bir heyet kursanız durmaksızın sıralarlar size sistemin problemli hallerini…

Dağ taş imam-hatip olurken, Anadolu Liseleri, Fen Liseleri kan kaybından sıradan okul halini almışken; özellikle teknik liselerin, meslek ve ticaret liselerinin kökü kazınıp teknik eleman ihtiyacı ülke genelinde had safhaya çıkmışken eğitim bu tip siyaset ve parti görüşleriyle soslanmış modellerle ayağa kalkabilir mi?..

Eğitim sisteminin dipten başlayıp tepeye bu kadar yara aldığı ülkemizde kuşkusuz avukatların da, doktorların da, veterinerlerin de, mali müşavirlerin de, eczacıların da ve diğer meslek gruplarının da sokağa inmesi ve seslerini, sorunlarını duyurma çaresizlikleri sürpriz değil…

Akıl ve bilim ışığında her tür siyasi güdüden uzak çağdaş ve nitelikli bir eğitim sisteminin ortaya çıkması için öncelikle bugün yapılanın doğru olması ve bir sonra gelen bakanın o doğrunun üzerine çıta koyması gerek…

Ama her gelen değiştirip durur, her gelen bir öncekini bozarsa, bunun model olması beklenemez.

Türkiye’de eğitim, siyaset şemsiyesi altından çıkmadığı sürece doğru rotaya giremeyecektir.

Modeli veya modelleri bir kenara koyalım bu anlayışı sağlayabilir ve bu bakış açısını oturtabilirsek ilk başarı bu olacaktır.

Sonrasında ise bürokratların değil fiili uygulayıcıların ve bilim insanlarının ağırlıkta olduğu geniş katılımlı bir çalıştayla o ilk başarının devamı filizlenebilir.

Gerisi laf-ü güzaftır.

YORUM YAP