Bu hafta tarihimizde iki önemli olayın olduğu haftadır. Birisi son Osmanlı Mebusan Meclisinin kabul ettiği ve Kurtuluş savaşımızın temel düsturu olan Misak-ı Milli’nin kabulü ile yine bir yıl sonra BMM’nin yeni anayasayı kabulü olaylarının olduğu haftadır. Şimdi tarih sırası ile olayların gelişmelerine bakalım.
1918 yılı sonunda meclis “görev süresini doldurdu” diye kapatılmıştı. Yeni seçimler yapılıp meclisin yeniden toplanması lazımdı. Meclisi Mebusan İstanbul hükümetini kontrol ediyordu. Vahdettin meclisi kapattıktan sonra “olağanüstü durum var” diye seçimleri yeniletmemişti. Hükümet kurma görevini ise kendisi vermiş ve bu hükümetleri kontrol edebilecek bir güç ortadan kalkmıştı.
Ulu önder Mustafa Kemal ise 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun’a çıktıktan sonra Havza genelgesinde hakimiyetin millete ait olduğunu ilan etmişti. Bu ilan ile Meclis-Padişah ikileminde meclisi seçmişti. 1919 yılı içinde toplanan Erzurum ve Sivas kongrelerinde meclisin açılması istendi.1919 yılı aralık ayında seçimler yapıldı ve yeni oluşan meclis 12 Ocak1920 tarihinde İstanbul’da toplandı. Meclisi Mebusan açıldıktan sonra kendi iç görevlendirmeler seçimlerini yaptı. 17 Ocak günü Felahı Vatan grubunun görüşülmesini istediği Misak-ı Milli’yi görüştü. Misak-ı Milli 28 Ocak günü kabul edildi.
Misak-ı Milli ulusal sınırların korunmasını istiyordu. Başta İngilizler olmak üzere itilaf devletlerinin işgal ettikleri yerleri derhal boşaltmaları isteniyordu. Misakı Milli kararlarından İngilizler rahatsız oldular ve bu kararların geri alınmasını istediler. Meclis bunu kabul etmedi. Padişahta kararların geri alınmasını ve İngilizlerin kızdırılmamasını istiyordu. Meclis başkanı ile padişahın görüşmesinde başkanın “bu kararları millet adına meclis aldı” deyince padişah Vahdettin ”Paşa paşa millet dediğin bir koyun sürüsü, ona da bir çoban lazım. O çoban da benim” demiştir.
Meclis Misakı Milli kararlarını geri almayınca 16 Mart günü İngilizler İstanbul’a asker çıkararak kenti resmen işgal etmişlerdir. Bu işgal sırasında Meclisi Mebusan basılmış ve dağıtılmıştır. Böylece bu son meclis 12 Ocak-16 Mart arası iki ay açık kalmıştır.
Meclisin dağıtılması üzerine Ankara’da bulunan Mustafa Kemal yeni bir meclisin Ankara’da toplanacağını ilan etmiştir. Yakalanmaktan kurtulan mebuslar ile yeni seçilen mebuslar 23 Nisan 1920 tarihinde Ankara’da toplanarak BMM’ni açmışlardır. Daha sonra adına TBMM denmiştir. BMM Mustafa Kemal’i kendisine başkan seçmiş ve hızla orduyu düzenlemeye başlamıştır. Orduyu düzenlerken 1908 Teşkilatı Esasiye kanununu ret etmeden yeni ve olağanüstü bir anayasa yapımına başlamıştır. 6 Ocak 1921 tarihinde Yunan ordusu ile İnönü mevzilerinde karşılaşılmış ve ilk zaferimiz olan 1.İnönü zaferimiz kazanılmıştır.
Bu zaferimizin kazanılmasından sonra 20 Ocak 1921 tarihinde yeni Anayasa kabul edilmiştir. Bu anayasamız ilk anayasamızdır. 1924 yılına kadar yürürlükte kalmıştır. Kurtuluş Savaşı bu anayasamız ile kazanılmıştır. Cumhuriyet ilan edildikten sonra 1924 yılında yeni bir anayasa kabul edilmiştir. Bu anayasamız ise 1960 yılı anayasasına kadar yürürlükte kalmıştır. 1960 Anayasası ise 1982 yılına kadar yürürlükte kalmıştır.1982 Anayasası ise halen yürürlüktedir. Saygılar.
21.Ocak.2024
Sinan Kahyaoğlu