DOLAR32,2053% -0.22
EURO35,1156% -0.22
STERLIN41,0337% -0.05
FRANG35,4067% -0.62
ALTIN2.500,70% 1,40
BITCOIN66.955,63-0.105

MİLLİ MÜCADELE’DE BALIKESİR…(12)

Yayınlanma Tarihi :
MİLLİ MÜCADELE’DE BALIKESİR…(12)

Balıkesir Kongreleri…

I. BALIKESİR KONGRESİ:

Dahiliye Nazın Ali Kemal’in “Sizin ve arkadaşlarınızın tarafımdan verilen sarih talimata tevfık-i hareket etmemeniz bu felâketleri bâdı oldu. Defalarca söyledim. Ne kadar gaddarane ve hakşikenane olursa olsun biz bu işgallere karşı sarih haklarımızı şimdilik ancak siyaseten müdafaa edebiliriz… Harp ve darp ile bu müthiş davayı fasledecek vaziyette değiliz… Yunanlıların konferansça tayin edilmiş olan hududa çekilmeleri ve artık ilerlememeleri kariben kendilerine tebliğ olunur ve yapılır ümidindeyiz… Hak ve hakkaniyet yolu budur. Sulh Konferansı bizi dinler ve hakkımızda karar vermeye hazırlanırken bu siyasetten ayrılmak memlekete ihanettir. Bu sarih talimata muhalif hareket edenlerden hesap soracağımı tekrar bildiririm.” şifresi ile diğer bir şifrede;

“Gerek burada ve gerekse Paris de yaptığımız siyasî teşebbüsler neticesinde İtilâf Devletleri Yunanistan’a bu işgal-i muvakkati sulh konferansının tayin ettiği huduttan harice uzatmamasını resmen tebliğ eylediler. Umarız ki Yunanlılar da bu tebliğe tevfıki hareket ederek artık memleketimizde ilerlemekten maada bazı sancak ve kazalarımızdan çekileceklerdir. Bu mühim dakikalarda uhde-i fetanet ve hamiyetinize düşen şudur ki vatanın menfaat-i âli- yesini başka bir endişenin fevkinde tutarak bu tahliye olunan yerlerde emn-ü asayişi katiyen ihlâl ettirmeyiniz…

Harp ve darp, yaygara ve şamata zamanı değil, en büyük vatanperverlik, sulh konferansında mukadderatımız karar altına alınır ve beş senedir yaptığımız cinnetlerin hesabı görülürken olsun artık akıllandığımızı yar ve ağyâre göstermek ve memleketimizde adaleti temin, huzur ve asayişi muhafaza, fırka, mezhep, içtihat ve ihtilâflarına bakmayarak ırz, can ve malı siyanet etmektir. Bugün, her Osmanlı’nın ancak bir siyaseti olabilir. O da, şu zavallı vatanı müdebbirane ve akılâne meslek ile kurtarmaktır… Ancak aklımızı ve başımız devşirmek temkin, sükûn ve vakan elden bırakmamak şartiyle.” sözlerini içeren şifrelerine rağmen 28 Haziran 1919 – 12 Temmuz 1919 tarihleri arasında toplanmış, Balıkesir merkez kazası için bir Redd-i İlhak Heyeti oluşturmuş ve başkanlığa Hacim Muhittin’i getirmiştir.

II. BALIKESİR KONGRESİ:

26.7.1919 – 30.7.1919 günleri 18 kaza ve nahiyenin temsilcilerinden oluşan 48 kişi II. Balıkesir Kongresi’nde bir araya gelmişlerdir. Başkanlığa Balıkesir Murahhası Hacim Muhittin47, kongre reis vekilliğine Çatalca eski mutasarrıfı Mehmet Vehbi48 seçilmişlerdir. Murahhaslar arasında eski Edremit kaymakamı Köprülü Hamdi Bey49 Burhaniye mutasarrıfı, eski mutasarrıf Yahya Sezai Bey50 Bandırma delegesi, Mehmet Sait Bey51 Balya delegesi olarak katılmıştır

Murahhaslardan 4’ü mülkîye amirliği statüsünü elde etmiş kimselerdir.

Kongreye murahhas olarak katılmayan fakat çalışmaları etkileyen sivil asker bürokratlar, Mutasarrıf Hilmi, Tümen Kumandanı Kâzım, Vasıf Çınar, Maliye Müfettişi Muvaffak ve İhsan Beylerdir.

Kongre, örgütün adının “Redd-i İlhak” yerine fiilî mukavemetin başladığını göstermek üzere “Hareket-i Milliye Redd-i İlhak Heyeti” olmasını kararlaştırmıştır.

III. BALIKESİR KONGRESİ:

16-22 Eylül 1919 tarihlerinde yapılmıştır. Kongre başkanı yine Hacim Muhittin Bey’dir. Kongrede cephedeki ve cephe gerisindeki teşkilât kadrosu kararlaştırılmıştır. Kongrede alay kumandanlıklarına ve menzil müfettişliklerine seçim yapılmıştır. Akhisar Cephesi Alay Kumandanlığına Celâl Bayar’ın seçilmesi örnektir.

Heyet-i Merkez üyeliğine seçilen Hacim, Vehbi, Hamdi Beyler mülkî idare âmiri idiler. Balıkesir’den ayrılması uygun görülmeyen Hacim Muhittin Bey’in adı encümen-i müdiran adayları arasından çıkarılmıştır. Bu teveccüh Hacim Bey’i üzmüştür.

IV. BALIKESİR KONGRESİ:

Sivas Umumî Kongresi ile aynı amaç için çalışan bütün derneklerin birleştirilmiş olduğu Bekir Sami Bey tarafından Kâzım Bey’e bildirilişinden (14.10.1919) önce Hacim Muhittin imzasını taşıyan ve Ethem Bey’le Sivas’a gönderilen mektupta “Seksenbini mütecaviz olan bir kuvve-i muntazamai askeriye karşısında ve bilhassa vaziyeti coğrafiyemiz dolayısıyle ecnebi müdahallelerine en çok maruz kalması muhtemel bir mevkide heyet-i merkeziyemizin ve harekâtımızı idare eden kumandanlığımızın müstakilen hareketi menafi-i vatan icabatındandır. Bittabi teşebbüsat ve harekâtımız hakkında heyet-i âliyenize peyderpey arz-ı malûmat edilecek ve mütekabilen heyet-i merkeziyenizin de oradaki teşebbüsat hakkında ita-yı malûmat buyurması rica edilecektir.” demek suretiyle Balıkesir Heyet-i Merkeziyesi ile Heyet-i Temsiliye’nin eşitliği vurgulanmak istenmiştir.

Daha sonra Sivas’a Ethem Bey’in gönderilmesinden vazgeçilmiş, Hacim Muhittin Bey istifa ettiğini bildirerek toplantıyı terk etmiştir. Hacim Muhittin Bey 18 Ekim 1919’da Heyet-i Temsiliye’ye çektiği telgrafta “… şark harekâtını daima tebcil ve takdis ettik. Ve o muhiti bir büyük kardeş tanıdık. Hiçbirimizin aklına en ufak bir fikr-i ihtilâf bile olmadı ve olamaz… Ayın yirmisinde kongre akdedileceğine dair taraf-ı âcizanemden hiçbir müracaat ve tebligat yoktur… Mamafih bâlâdaki maruzatın şayan-ı itimat görülerek te- şebbüsat-ı âcizanem hakkında şüphe edilirse, herşeyi feda ederek ancak vatanın istikbali ve selâmeti namına bu koştuğum gibi yine aynı hisle bütün mesai-yi âcizanemi feda ederek ayrılacağımı da kemal-i ciddiyetle arz ve pek yüksek olan ihtiramat ve tebcillerimi takdim ederim efendim.” demiştir.

Bu münakaşalar sonunda kongre 19 Kasım 1919’da toplanmış, mebus seçilen Hacim Muhittin toplantıya katılmamıştır.

Kongrede cemiyetin adının “Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” olması kararlaştırılmıştır. Milne hattı kabul edilmemiştir. Anzavur hareketine karşı yapılanlar tasvip edilmiştir. Heyet-i Merkeziye’ ye Vehbi (Bolak), Vasıf (Çınar), Hulusi (Zarbaoğlu), Köprülü Hamdi ve Gönenli Osman Bey’ler seçilmişlerdir.

V. BALIKESİR KONGRESİ:

10-23 Mart 1920 tarihlerinde toplanmıştır. Kongre toplantı hâlinde iken İstanbul’un işgali haberi gelmiştir. Kâzım Bey 17 Mart 1920 tarihli beyannamesinde “…mıntıkam içerisindeki bütün makamların tarafımdan emir alacaklarını, kanunlarımızın tatbik edileceğini ve mıntıkam içerisinde olan, fakat teşkilât itibariyle Karesi Mutasarrıflığı’na tâbi olmayan kaza ve nahiyeler de doğrudan doğruya Karesi Mutasarrıflığı’na bağlı olacaklarını” der ve kongre de bu karan uygun bulur. (Alıntıdır- devam edecek)

YORUM YAP