Kazdağları’nın en önemli ve en eski yerleşim merkezlerinden biri olan Edremit’te, zeytin hasadının sonu “Meci” olarak bilinir. Hayatını zeytine bağlayan bölge halkı arasında hasadın son gününe “zeytinin kurtuluşu” da denilir.
Ortalama yüz gün süren zeytin hasadı sırasında; zeytin tayfaları yani zeytin toplayan tarım işçiler, evlerinden uzakta kaldıklarından, son günü “kurtuluş” olarak adlandırır.
Ölümsüz ağaç zeytin açısından düşünürsek; zeytinin bereketi ve bolluğu ile herkese ait olduğunu, her dönem yeşil kalan yaprakları ve güçlü kökleri ile kimseye ait olmadığını, biz bu topraklara gelmeden önce de var olduğunu ve biz bu dünyadan göçüp gittikten sonra da var olacağını dile getirmek yerinde olacaktır.
Bu kurtuluşun işveren yani zeytin ağası açısından bir bedeli vardır.
Zeytin tayfası, kâhyayı bir ağaca bağlar. Zeytinliklerin sahibini bekler. Zeytin ağası ile zeytin tayası arasında bir bahşiş seremonisi yaşanır. Zeytin tayfası istediği bahşişi alınca kâhyayı çözer. Ve “Meci Şenliği’” başlar.
Meci; yardımlaşmaktır, paylaşmaktır, barıştır, kardeşliktir, üretimdir, aydınlık yarınlarımızdır.
Meci; karşılık beklemeden insanlık adına doğamız yararına insanlığa hizmet etmektir.
Meci; birlikteliktir, herkesin ihtiyacını ortak bir anlayışla birlikte çalışarak karşılayabilmektir.
Meci; dünü bilmektir. Bugünü okumaktır. Yarına umutla bakabilmektir.
Edremit’te Meci’nin anlamı büyüktür.
Ben bilirim, yok bu Meci’de. Birlikte düşünmek, birlikte çözüm üretmek var.
Bu Meci’de kardeşlik var, halka hizmet, hak, hukuk ve adalet var. Bu Meci’de toplumcu bakış açısıyla üretim var. Zeytin ile Edremit halkının buluşması var. Geleneğe ve geleceğe sahip çıkarak geleneklerimizi geleceğe taşımak var.
Bu Meci’de birlik, beraberlik eşitlik, dürüstlük, mutluluk, gülmek, paylaşmak, dayanışma, adalet, doğaya ve insana saygı, sevgi, güven, halka hizmet, toplumsal ve kamusal bakış ve toplumcu belediyecilik var.
Meci doğamıza zarar vermeden insanlığa ulaşmaktır.
Meci, İnsan haklarına dil, din, ırk, cinsiyet ayırmadan, doğanın haklarına ise bu dünyanın yalnız bize ait olmadığını bilerek saygı göstermektir, korumaktır.
Meci kalbimizin titrediği aşktır, sevgidir. Ancak sevgi güzelleştirir bizi ve yaşam alanlarımızı.
Daha yaşanılır daha güzel Edremit’i hep beraber kurmak, korumak, yaşatmak ve yaşamak için mecimiz var.
Bu Meci dertlere derman bulmak için, yarınlarımızın ışığının sönmemesi içindir.
Meci, bizden öncekilerin bize bıraktıkları emaneti çocuklarımıza teslim edebilmektir.
Doğamıza ve yaşam alanlarımıza karşı işlenen tüm suçlara karşı yaşamı savunanların sesidir Meci
Kazdağları’nı rant uğruna yok etmeye çalışanlara karşı durmaktır Meci.
Yarınlarımız için mücadeleden çekinmeden kentimizin sakini değil sahibi olduğu bir gelecek için varız Meci’de.
Meci hayatı paylaşmaktır.
Dostluk, arkadaşlık, kardeşlik ve sevgi paylaştıkça büyür.
İşte sevgiyi, dostluğu, kardeşliği büyütmek için Meci var.
Başka Edremit yok!
Başka Kazdağları Yok!
Meci’nin değerleri ile hep birlikte havamıza, suyumuza ve toprağımıza sahip çıkalım.
Kazdağları hepimizin!