Balıkesir’in Balya ilçesinde Eczacıbaşı’na ait Esan kurşun madeninde işten çıkarılan 243 işçinin direnişi sürerken, Balya halkı ve siyasi parti temsilcileri de işçilere destek verdi. Madenciler işverenin özür dilemesini ve işlerinin acilen geri verilmesini istedi.
Balıkesir’in Balya İlçesi’nde faaliyet gösteren Eczacıbaşı’na ait kurşun madeninde çalışan 243 işçi “küçülme” gerekçesi ile üstelik tam da 4 Aralık Madenciler Günü’nde işten atıldılar. Bağımsız Maden İşçileri Sendikası’nda Eczacıbaşı firmasının Esan ve Eczacıbaşı’nın asıl işini devrettiği taşeronları Sargın,Karmak, Aselmak, Madner taşeron şirketlerinde bundan 7 ay önce örgütlenmeye başlayan işçilerin direnişi sürüyor.
İşçilerin kitlesel yürüyüşü ve basın açıklamasına Emek Partisi il ve ilçe örgütleri ile Sol Parti Balıkesir örgütü katılarak dayanışma ziyaretinde bulundular.
“İşçilerin birliği sermayeyi yenecek”, “Esan’a sendika girecek, başka yolu yok”, “Direne direne kazanacağız” sloganları atan işçiler yaptıkları açıklamalarında yaşadıkları olumsuz çalışma koşullarını da gündeme getirdi. Yeterince beslenemediklerine, hijyen olmayan koşullarda çalıştıklarına dikkat çeken işçiler verilen yemeklerin de yeterli olmadığını dile getirdiler.
“Burada 30 yıllık iş var” denildiği için başka kentlerden işlerini bırakarak evlerini Balya’ya taşıdıklarını anlatan işçiler, Eczacıbaşı’nın işçi ve sendika düşmanlığı yaptığını öne sürdü ve haklarını alana dek direneceklerini vurguladı.
Bağımsız Maden İş Sendikası Genel Başkanı Gökay Çakır işverene seslenerek; “Cuma gününe dek size mühlet,bu işi bir an önce çözün. Çözmezseniz biz İstanbul’a da Ankara’ya da İzmir’e de geliriz. Siz bu yasayı çıkartanları kandırabilirsiniz. Ama bizi kandıramazsınız, biz o yasayı tanımıyoruz. İşçinin hakkını söke söke alacağız.Biz taşeron da tanımıyoruz” dedi.
Emek Partisi Balıkesir İl Başkanı Cemil Tosunoğlu da “seçimlerde bana oy verin, sizi kurtaracağım diyen tek adam, tek parti yönetiminin ülkeyi getirdiği duruma bakın” diyerek haksız ve hukuksuz bir şekilde işten atılan işçilerin mücadelesinde hep yanlarında olacaklarını söyledi.
Bağımsız Maden İş Sendikası ve işçilerin yazılı açıklamasında ise şu görüşlere yer verildi:
“Esan Eczacıbaşı şirketi Balya’da olduğu gibi yurdun birçok il ve ilçesinde kurduğu taşeronlar ile madencilik faaliyetini yürütmektedir. İş kanununa ve sair mevzuata göre yardımcı işler, ekstra teknolojik ve teknik bilgi gerektiren işler hariç asıl işin kendisi taşerona devredilemez. Esan Eczacıbaşı şirketi hukuka aykırı olarak taşeronluk düzeni üzerinden işçi sömürüsünü katmerlemektedir. Esan Eczacıbaşı ve Sargın şirketlerinde sendikal faaliyetimizin başlaması ile beraber şirket tarafından da baskılar başlamıştır. Bu baskılar sonucunda 18 Kasım tarihinde Sargın firmasında sendikal faaliyete öncülük eden üyemiz haksız ve hukuksuz işten atılmıştır. Bu olay sonrasında üyelerimiz bu haksız hukuksuz işten atmaya karşı baş eğmemiş ve üyelik çalışmalarına devam etmiştir. Bunun da üzerine birisi Aselmak’tan, dördü Sargından olmak üzere 5 üyemiz daha işten atılmıştır. Aselmak’ta çalışan üyemizin diğer üyelerimiz gibi hiçbir disiplin suçu olmamasının ötesinde tüm çalışanların oylarını alarak seçilmiş olan iş yeri işçi sağlığı ve güvenliği meclisi temsilcisiyken işinden atılmıştır.”
“Esan Eczacıbaşı 03.12.2022 tarihinde Sargın firmasına çektiği bir ihtarname ile maden sahasındaki coğrafi koşulların uygun olmadığını gerekçe göstererek faaliyetlerini süresiz şekilde azaltacağını bildirmiştir. Bunun üzerine Sargın firması da küçülmeye gittiği gerekçesi ile işçilere iş akitlerini sonlandıracağını bildirmiştir. Esan Eczacıbaşı asıl işverenliğinde Sargın firması alt işverenliğinde çalışan iki yüzün üzerinde maden işçinin iş akdi 4 Aralık Dünya Madenciler Gününde sonlandırılacağı bildirilmiştir. Esan Eczacıbaşı’nın ve Sargın firmasının gerekçe olarak gösterdiği hususlar gerçeğe, akla ve hukuka aykırı niteliktedir…Esan Eczacıbaşı maden havzasındaki coğrafi yapı firmanın 16 yıl önce bu bölgede faaliyete başladığı yapı ile aynıdır. Yapı üzerinde bir değişiklik yoktur. İklim koşulları ise geçen seneye göre bile daha uygundur. İşverenliğin iddia ettiği gibi mücbir sebep niteliğinde bir durum söz konusu olmamaktadır.”
“İş Kanunu 29. Madde ile toplu işten çıkarmalar düzenlenmiştir. İlgili kanunda toplu işten çıkarmaları en az 30 gün önceden bir yazı ile, işyeri sendika temsilcilerine, ilgili bölge müdürlüğüne ve Türkiye İş Kurumuna bildirmesi gerektiği ifade edilmiştir. Buna karşın, biz işten çıkarılırken bu süreç işletilmemiştir. Yerine getirmedikleri bu yükümlülüğe konu bildirimde ‘işçi çıkarmanın sebepleri, bundan etkilenecek işçi sayısı ve grupları ile işe son verme işlemlerinin hangi zaman diliminde gerçekleşeceğine ilişkin bilgilerin bulunması’ gerekmektedir…İlgili İş Kanunu 29’uncu maddenin son fıkrasında ise ‘İşveren toplu işçi çıkarılmasına ilişkin hükümleri 18, 19, 20 ve 21 inci madde hükümlerinin uygulanmasını engellemek amacıyla kullanamaz; aksi halde işçi bu maddelere göre dava açabilir.’ ifadesi yer almaktadır. Üyelerimizin işten çıkarılış sürecinde ifade ettiğimiz gerekçelerle İş Kanunu’na uyulmamıştır. Esan Madencilik ve Sargın tarafından uygulanmayan bu hukuki süreçler bize toplu işten çıkarma işleminin sendikal amaç ile işçilerin alacaklarına, haklarına çökmek amacı ile yapıldığını ortaya sermektedir.
Esan Eczacıbaşı ve Sargın Firmasında çalışan maden işçileri çalışma süresince de birçok hukuka aykırı, işçi sağlığı ve güvenliği önlemlerini ihlal eder nitelikte uygulamalar ile karşılaşmıştır. İşveren tarafından işyerinde yapılması/yaptırılması gereken kurşun ve çinko temasına ve solunmasına bağlı kontroller yapılmamaktadır. Bu kontrollerin yapılmaması nedeniyle işçi arkadaşlarımızda meslek hastalıkları ortaya çıkmaktadır. Arkadaşlarımızın kanlarında yüksek oranda çinko ve kurşuna rastlanılmaktadır. Bu durum, çalışanlar için hayati tehlike yaratmaktadır.”
“Yukarıda açıkladığımız sebeplerden dolayı Esan Eczacıbaşı ve Sargın firması tarafından sendikal haklarımız, iş ve çalışma hürriyetimiz gasp edilmiştir. Esan ve Sargın sendikal faaliyetleri engelleyerek hukuka aykırı davranmanın yanında suç işlemektedir. Eczacıbaşı Holding, kamuoyundaki imajı yurttaş haklarına saygılı, toplumsal cinsiyet, kadın hakları, hayvan hakları, kültür, sanata kurumsal destek pratikleri üzerine yükselirken madencilik pratiğinde katı taşeron sistemine dayalı düşük ücretli bir kölelik modeliyle işçilerin emeklerini, bedenlerini, ruh sağlıklarını tarumar eden, Balya’nın tarım arazilerini, Çine, Milas’ın ormanlarını, suyunu doğasını yağmayla metalaştıran bir faaliyet üretir.
Selam olsun şanlı mücadele geçmişinin gururunu taşıyan Balya halkına! Selam olsun geçmişin izini güncelleyen ESAN/SARGIN DİRENİŞÇİSİ MADENCİLERE. Balya halkı bir kez daha Eczacıbaşı/Esan yöneticilerine yaptıkları hukuksuzluğa son vermeye, işçilerin sunduğu diyalog önerisini kabul etmeye, bu kış günü haksızca işinden ettiği işçilerden özür dileyerek acilen işlerini geri vermeye çağırıyor.
Yine benzer bir imajla hareket eden Özyeğin Holding’e bağlı Polyak Madencilik patronunun beğenmediği, sendikada ısrar ettiği için işinden attığı iki çocuk babası madenci Erdoğan Çapaklı’nın direnişini selamlıyoruz. Özyeğin Holding’i de bu yanlıştan ivedilikle dönmeye, madenciye işini derhal geri vermeye çağırıyoruz.
Bizler eczacıbaşı işçileri olarak işimize geri dönmek istiyoruz. Çalışma hakkımızın gasp edilmesine karşılık fiili meşru ve hukuki her yolu denemekten vazgeçmeyeceğiz.”
HABER-FOTOĞRAF: C. Saffet YILMAZ / BALYA (balikesir24saat.com)