KAMUSALCILIK OLMADAN EKONOMİ DÜZELMEZ

85 milyon nüfusa sahibiz

15 yaş üstü 65 milyon

Bunun 31,5 milyonu çalışıyor

Çalışanların 25 milyonu kayıtlı

Kayıt dışı çalışan 7 milyon civarında

15,5 milyon emekli var

Ayrıca aile ve sosyal güvenlik bakanlığı aracılığı ile devlet 4,5 milyon aileye destek veriyor. Yani bir aileyi ortalama 4 kişi sayarsak yaklaşık 18 milyona yakın bir rakama ulaşıyoruz ki bu rakam nüfusumuzun %20 ‘si demektir…

Emekliler açlığa terk edilmiş, çalışabilir insanlar için iş yok. İşsizlik alabildiğine artmış ve uzmanlar yerel seçim sonrası daha da artacağını söylüyor…

Adalet yok, yargı bağımsız değil, gazeteciler, muhalif aydınlar mesleklerini yaparken konuşup yazdıkları iktidarın işine gelmiyorsa tutuklanıyor. Daha da beteri salıverilmesi gerekenler bırakılmıyor. Alt mahkemeler anayasa mahkemesi kararlarını dinlemiyor…

Buna rağmen Türkiye her alanda oldukça başarısız bir iktidardan 21 yıldır kurtulamıyor…

İktidarın son yapılan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimlerindeki başarısını da eklersek parlamenter sistem bakımından oldukça uzun bir zaman

İsveç Sosyal demokrat partisinin 44 yıllık iktidar da kalma süresi var ki o süreçte başta emekçiler olmak üzere tüm çalışanlar ekonomik krizlerde ve doğal afetlerde bile insanca yaşayabilecekleri bir gelir düzeyinin altında düşmemişler.

Adalet ve özgürlükler sorgulanmamış, demokrasiden hiç vazgeçilmemiş…

Bu yüzden İsveç halkı 200 yıl boyunca ne darbe ne savaş görmüş, bizde demokrasiye geçişten sonra her on yılda bir darbe görmüşüz, bir lider ortalama 10 yıl iktidarda kalabilmiş…

Soru şu:

Her türlü sefalete rağmen bir parti 21 yıldan sonra bile hala iktidarda kalabiliyorsa bu durumdan muhalefetin hiç mi payı yok…

Serbest piyasa patronların düzenidir. Düzen onlar için cennet halk için sefalettir.

Halkın çıkarına olan kamusalcılıktır…