Değişiklik yapalım bugün…
Klasik Kadınlar Günü söylemlerine girmeyelim…
Şarkılardan bakalım kadınlara…
Her Kadınlar Günü’nde Neco’nun şarkısı zaten bir numara:
“Kadınlarımız; onlar
Yarınlarımız onlar
Her sevincimizde onlar
Dertli günümüzde onlar..”
8 Mart’ın şarkısı Neco’dur gözümüzde.
Ama…
Alpay var… Fabrika Kızı.
Tanju Okan var. Kadınım.
Mazhar Alanson… Yandım Yandım.
Özlem Tekin var; Dağları deldim…
Nazan Öncel… Ben sokak kızıyım…
*
Şarkılarda kadınlar hep güzel.
Hep baştacı, hep sevgiyle anılan.
Hep güçlü. Hep dik.
*
Ama öyle bir cehennem oldu ki ülke…
Kadın cinayetleri, çocuk gelinler, kaçırılan genç kızlar…
Töre çağdışılığı…
Şiddet, şiddet, şiddet.
Ülkenin kadınlarının nerede olduğunu anlayabilmek için şarkılardan çok adliye koridorlarına bakmak gerek…
Çünkü kadınlar asıl orada karşımıza çıkıyor tüm çıplaklığıyla…
Maalesef vahşi bir erkek egemenliği altında eziliyor kadınlar.
Bugün duyacağımız sıradan nutuklarla hiçbir şey değişmiyor, ki siyasete giren bazı kadınlar da maalesef siyaset virüsünü kapıyor.
İstanbul Sözleşmesi’nden çıktık bir gecede de iktidar partisinin kadın vekilleri önce ayağa kalkmalıydı da nerdeee!…
*
Kararmasın mı içimiz?
Şarkılara mı dönmeli?
Şarkılar güzel.
YouTube var, devam edelim, bugün şarkı dinleyin, bir de cumartesi…
Esin Evgin var; Sevdim bir genç kadını.
Sezen Aksu’dan Ünzile var.
Nil Karaibrahimgil var; Bütün kızlar toplandık.
Zeki Müren var, Huysuz ve Tatlı Kadın…
Var da var..
*
Adı Kadınlar Günü olmuş bugünün…
Kadın varsa eğer dünyada…
Gelecek vardır nihayetinde.
Kara şiddete, vahşi cinayete, sindirilmişliğe karşı kadın varsa eğer; umuttur kadın!
ÖYLE BİR DÖNEMDEYİZ Kİ; ŞARKILAR BİLE OKŞAMIYOR DUYGULARI. 😪