İnsan doğası, karmaşık ve çok boyutlu bir yapıya sahiptir. Bu konuda felsefi, psikolojik ve sosyolojik açıdan farklı görüşler bulunmaktadır.
Tabula Rasa teorisine göre, insanlar doğduklarında bir “boş levha” gibidirler ve çevreleri, deneyimleri, eğitimleri ve etkileşimleri kişiliklerini ve değer yargılarını şekillendirir. Yani, insan doğuştan ne iyi ne de kötü olarak kabul edilir.
Kişilik ve davranışlar, dış faktörlerin etkisiyle gelişir.
Hobbes gibi bazı filozoflar, insanların doğuştan bencil, hırslı ve tehlikeli olduklarına inanmışlardır. Onlara göre, sosyal düzenin sağlanabilmesi için insanlar, doğal olarak kötü dürtülerinden arındırılmalıdır.
Rousseau ise insanların doğuştan iyi olduklarını, ancak toplumsal düzenin onları kötüleştirdiğini savunmuştur. Ona göre insanlar doğuştan saf ve iyidir, fakat toplumun baskıları, hiyerarşiler ve eşitsizlikler insanları kötü yapar.
İnsanlar, çevresel faktörlerden, genetik miraslardan ve kişisel deneyimlerden etkilenerek iyi ya da kötü davranışlar sergileyebilirler.
Ancak psikologlar, insanların özünde suçluluk, empati, iyilik ve kötülük gibi duygulara sahip olabileceğini ve bu duyguların gelişiminin çevreyle olan etkileşimle şekillendiğini belirtirler.
İyi insan olma ya da kötü insan olmaktan dönüşme, kişinin kendi iradesine, değer yargılarına, eğitimine ve kişisel gelişimine bağlıdır. İnsanlar yaşamları boyunca değişebilir; kötü alışkanlıklardan veya zararlı davranışlardan uzaklaşabilirler ve daha iyi bir insan olma yolunda çaba gösterebilirler.
Kişisel farkındalık, empati ve toplumsal değerlerle değişim mümkündür.
İnsanlar doğuştan ne tamamen kötü ne de tamamen iyi değildirler. İyi ya da kötü olmak, çevre, eğitim, toplum ve bireysel tercihlerle şekillenen bir süreçtir.
Sonuç olarak, yüreğimizde iyilik ve kötülük sürekli bir savaş halindedir.
Biz hangisini beslersek o kazanır.
Bize düşen kendimizi iyileştirmektir. Ruhunuzu kaybettikten sonra dünya sizin olmuş, neye yarar?
Bir gün yolun sonuna gelindiğinde, yaşam bir film şeridi gibi gözümüzün önüne geldiğinde seyre değer olmalı.
YÜREĞİNİZDEN İYİLİK EKSİK OLMASIN
İnsan doğası, doğuştan iyi mi kötümü: Bana göre insan doğuştan çok iyi, çok saf ve çok emizdir. Ama yazının sonuna doğru dediğin gibi, sonuç olarak; yüreğimizde iyilik ve kötülük sürekli savaş halindedir. Biz hangisini beslersek o kazanır. Öyle ise kötüleri ve kötülüğü beslemeyelim açlıktan ölsün gitsin. Eline ve kalemine sağlık, tebrik ediyorum.