Milli Mücadelenin Önderi, Kahraman Ordularımızın Ebedi Başkomutanı,
Türk tarihinde, Türk adıyla kurulan ilk meclis olan TBMM’nin başkanı,
Atatürk’ün Balıkesir’e gelişinin 99.yılı..
HOŞ GELDİN GAZİ PAŞA…
Büyük Önder Atatürk, Milli Mücadelenin ilk kıvılcımının yakıldığı, bu dönemde bayraklaşan ilimizi, sekiz (8) defa ziyaret etmiştir. Bu ziyaretleri sırasında ise yedi (7) defa şehrimize gelmiştir. Bu ziyaretlerin tarihleri;
İlk ziyaret: 6. Şubat.1923
İkinci ziyaret: 8.Ekim. 1925
Üçüncü ziyaret: 14.Haziran.1926
Dördüncü ziyaret: 7. Şubat.1931
Beşinci ziyaret: 20.Ocak 1933
Altıncı ziyaret: 15.Nisan 1934
Yedinci ziyaret: 24.Haziran1934
Sekizinci ziyaret(Erdek) : 24.Haziran1938
***
24 Haziran 1938 günü, Savorana Yatı ile Erdek’e gelen büyük kurtarıcı, hastalığının ileri düzeyde olması nedeniyle Balıkesir’imize uğramamıştır.
Erdek’ten, Balıkesir’in Kuvvay-ı Milliye kahramanlarına ve onların torunlarına “Benim sevgilerimi ve saygılarımı Türk halkına duyurunuz” diyerek, sevgilerini göndermiştir. Balıkesirliler olarak, bu emaneti her dönem severek yerine getirmenin gururunu ve onurunu yaşamaktayız.
Atatürk, Lozan Antlaşması görüşmelerinin 4 Şubat 1923’te kesintiye uğradığı bir süreçte halkı bilgilendirmek, görüşlerini öğrenmek, onlara, yaptıkları ve yapacakları hakkında kendi düşüncelerini açıklamak amacıyla yurt gezilerine çıkmıştır. 6 Şubat 1923’te ilimize gelmiştir. Bu ilk gelişidir.
Geceyi Eşi Latife hanımla birlikte Sacitzade Mahmut Bey’in evinde geçirmişlerdir.
7 Şubat günü öğle namazını tarihi Paşa Camiinde halkla birlikte kılan Atatürk, şehitler için okunan mevlitten sonra minbere çıkararak tarihe not düşen aşağıdaki konuşmasını yapmıştır.
“Ey Millet!
Allah birdir. Şanı büyüktür. Allah’ın güvencesi, sevgisi ve hayrı üzerinize olsun. Peygamberimiz Efendimiz Hazretleri, Allah tarafından insanlara gerçeği bildirmeye görevli elçi olmuştur. Hayatı düzenleyen temel kurallar hepinizce bilinmektedir ki, yüce Kuran’da yazılı buyruklardır. İnsanlara duygu güzelliği ve bolluğu veren dinimiz son dindir.Mükemmel ve kusursuz dindir.Çünkü dinimiz akla,mantığa,gerçeğe tamamen uyuyor ve uygun düşüyor.Eğer akla,mantığa ve gerçeğe uymasa idi,bununla diğer ilahi doğa kanunları arasında çelişki olması gerekirdi.Çünkü varlığın bütün kanunlarını yapan Yüce Allah’tır.
Arkadaşlar,
Peygamber çalışmalarında iki göreve ve iki eve sahip bulunuyordu. Biri kendi evi, diğeri Allah’ın evi idi. Millet işlerini Allah’ın evinde yapardı. Peygamberin kutsal yolunu izleyerek bu dakikada milletimize,milletimizin bu gününe ve geleceğine ilişkin hususları görüşmek amacıyla bu kutsal yerde,Allah’ın huzurunda bulunuyoruz.Beni buna kavuşturan Balıkesir’in dindar ve kahraman insanlarıdır.Bundan dolayı çok memnunum.Bu nedenle büyük bir sevaba erişeceğimi ümit ediyorum.
Efendiler,
Camiler birbirimizin yüzüne bakmasızın yatıp, kalkmak için yapılmamıştır. Camiler, Allah’ın emirlerini yerine getirmek ve ibadetle birlikte din ve dünya için neler yapılmak gerektiğini düşünmek yani görüşüp, danışmak için yapılmıştır. Millet işlerinde her şahsın, başlı başına faaliyette bulunması zorunludur. İşte bizde burada din ve dünya için, geleceğimiz ve bağımsızlığımız için, özellikle egemenliğimiz için neler düşündüğümüzü ortaya koyalım. Ben yalnız kendi düşüncemi söylemek istemiyorum. Hepinizin düşüncelerini anlamak istiyorum. Milli emeller, milli irade yalnız bir şahsın düşünmesinden değil, bütün millet fertlerinin arzularının, emellerinin toplanmasından elde edilen sonuçlardan ibarettir. Bu nedenle benden ne öğrenmek, ne sormak istiyorsanız serbestçe sormanızı rica ederim.”
Minberden indikten sonra da halkla, soru cevap şeklinde söyleşisini sürdürmüştür.
Atatürk, vatandaşların kendisine yönelttiği, Hutbeler, Hilafet, Lozan Konferansı, Halk Fırkası (Halk Partisi), Ordunun durumu ile ilgili sorulara samimi bir şekilde cevap vermiştir. Ayrıca kapitülasyonlar, tarım, ticaret, sanayi, kadınların toplumsal hayatımızda erkeklerle eşit haklara sahip olmaları gerektiği konularında da bilgilendirme yapmıştır.
***
Bu konuların her biri ayrı bir yazı konusu olmakla birlikte; Zağanos Paşa Hutbesi her yönüyle günümüze de ışık tutmaktadır.
Atatürk, Hutbeler konusunda kendisine yöneltilen bir soruya, hutbelerle ilgili tarihsel bilgi verdikten sonra “… hutbeler Türkçe ve zamanın gereklerine uygun olmalıdır. Ve olacaktır.” şeklinde cevap vermiştir.
Atatürk, 1927 yılında Diyanet işleri Başkanlığına getirilen Rıfat Börekçi’den, ayetlere dayanan bir hutbe kitabının hazırlanmasını ve İslam dininin iyi anlaşılabilmesi için hutbelerin Türkçe olmasını ister. Yapılan çalışmalar sonunda hutbeler Türkçe olarak verilmeye başlanmıştır.
Atatürk’ün , Zağnos Paşa hutbesinin iki önemli özelliği vardır.
Birincisi Atatürk’ün ilk ve tek hutbesi olmasıdır.
Diğeri ise yeni Türk Devleti’nin yol haritasının Balıkesir’den ilan edilmesidir.
Bu Kuvvay-ı Milliye kenti Balıkesir’imiz için gurur kaynağıdır.
HOŞ GELDİN GAZİ PAŞA
KAYNAKLAR:
* Merhaba Balıkesir, M. Reşit Kıpçak, Star Ofset Matbaacılık Ltd. Şti. İzmir,
* Atatürk’ün Yurt Gezileri, Mehmet Önder, İş Bankası Kültür Yayınları, Ankara 1998,
* Atatürk’ün Balıkesir Ziyaretleri Manevi Dünyası ve Balıkesir Hutbesi, İsmail Acar,2010
* Atatürk’ün Cuma Hutbeleri, Emine Şeyma Usta, İleri Yayınları,2005
* Atatürk CHP ve Din, İlhan Özkes,2012
* Doğumunun 125.yılı Anısına Din, Bilim, Uygarlık ve Atatürk -Diyanet İşleri Başkanlığı, Dr. Mehmet Bulut -2007
6 Şubat 2022
Ayhan ÖZTÜRK