Yayınlanma Tarihi :

EĞİTİM Mİ? EĞİTİMSİZLİK Mİ?

EĞİTİM Mİ? EĞİTİMSİZLİK Mİ?

Eğitim, bir toplumun temel taşlarından biridir ve birçok yönden o toplumun geleceğini belirler.

Eğitim, bireylerin bilgi, beceri ve yeteneklerini geliştirerek kendilerini ve ait oldukları toplumu ilerletmelerini sağlar.

Eğitimli bireyler, daha iyi iş fırsatlarına erişim sağlarlar, ekonomik olarak başarılı ve yaratıcı olma olasılıkları daha yüksektir.

Eğitim ve ekonomik kalkınma arasında güçlü ve anlamlı bir ilişki vardır.

Eğitimli iş gücü daha üretken, daha rekabetçi, katma değeri yüksek bir ekonomi oluşturur, topluma istikrar sağlar ve barışı destekler.

Eğitimsizlik birçok sorunun kaynağıdır.

Eğitimsiz bireyler, işsizlik, yoksulluk, suç ve sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalma eğilimindedirler.

Ayrıca eğitimsiz bir toplumda eşitsizlik, adaletsizlik gibi sorunlarda artabilir.

Eğitimin asıl işlevi, daha iyi, daha ahlâklı bireyler yetiştirmek olmalıdır.

Epiharmus adlı filozof derki “İnsan düşünce ile görür ve duyar. Her şeyden yararlanan her şeyi düzene sokan, başa geçen yöneten bilgidir. Geri kalan her şey sağır ve dilsizdir.”

Şurası da bir gerçek ki, son yıllarda ısrarla uygulanan, hâlâ da uygulanmak istenen eğitim programları, bireyleri  ezberciliğe teşvik eden, uygulama şansı olmayan, yaratıcıklarını kullanma olanağından mahrum bırakan, pısırık, bir şeyleri denemekten korkan, sorumluluk alamayan bireyler haline getirdi.

Ezbere bilmek bilmek değildir.

Geçmişte, insanları karşılıksız severken, komşularımızı ötekileştirmeden kendimizden ayırmazken, komşunu sev, rızkını paylaş giderek herkes kendine, hep bana, hep bana anlayışına dönerken, yavaş yavaş birlik, beraberlik ve yardımlaşma duygusu da kaybolmaya başladı.

İyilik, paylaşım, birlik ve beraberlik duygusu kaybolursa yerine suç sızar, kötülük sızar.

Öyle ise hedeflerimizi, niyetlerimizi tekrar gözden geçirmeliyiz.

Çözüm:

Bugünkü varlığımızın güvencesi, laik, demokratik ve çağdaş Türkiye’nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde tarihi geçmişiyle gurur duyan, çağdaş bireyler yetiştirmek olmalıdır.

Bu nedenle eğitimli bir toplum oluşturmak, din, dil, etnik köken fark etmeden eğitim hakkını eşit şekilde sağlamak, geleceğe umutla bakan, halkına hizmeti benimsemiş, farkındalık yaratan, başkalarının hayatına değer katan, şiddetten uzak, birlikte yaşamayı başarmış, birbirinin kültürüyle uzlaşmış, çağdaş bireyler yetiştirmek için, eğitim sistemlerine ve eğitim politikalarına yatırım yapmak, bütçeden en büyük payı ayırmak devletin en önemli ve asli görevi olmalıdır.

Eğitime yatırımın pahalı olduğunu düşünüyorsak, bir de eğitimsizliğin bize ve topluma neye mal olacağını düşünmemiz gerekir.

Bizim, doktora, mühendise, avukat, gazeteciye, imama vb mesleklere ihtiyacımız olduğu kadar, işini iyi yapan, ahlâklı ve en çokta haddini bilen, insana ihtiyacımız var.

İranlı düşünür Ali Şeriati derki “Kuran kurslarında, Kur’an-Kerim’in ne dediğini, gerçek öğretilerini değil de Arapça harflerin nasıl okunduğunu, öğretmeye devam ettiğimiz sürece, kimse gelişmiş, ahlaklı bir toplum beklemesin.”

Serpil GÜLEÇYÜZ

Kaynak : Serpil Güleçyüz

YORUM YAP