Yayınlanma Tarihi :

DENİZİN DALGALARI BİR ŞEYLER ANLATIR KENDİ ŞARKISIYLA

DENİZİN DALGALARI BİR ŞEYLER ANLATIR KENDİ ŞARKISIYLA

 

Akan bir nehrin sesini dinlemişsinizdir, coşkuyla.

Denizin dalgaları; bir şeyler söyler, kendi şarkısıyla.

Dağlar; sanki bizi korur, görkemli duruşuyla.

Bize güven verir dumanlı tepeler.

Bunlar, bize ait olmaktan giderek çıkıyor. Doğanın sunduğu güzellikler azalıyor. Ses çıkarılmadıkça yok ediliyor doğal güzellikler.

Kıyı kanunlarını uygulayacak yetkililer mi kalmadı; yoksa kanunların üzerinde bir güç mü var, bilinmez.

Denizin dibine kadar villalar, iş yerleri sokuluyor.  ırmak kenarları özel mülkiyete dönüşmüş.

Geçmiş yıllarda Akçay’ın Bodrum gibi olmasını isteyenler ortaya çıktı.  Ardından kumsallarla bütünleşen ve kamuya ait olması gereken yerlerde bar, pavyon çeşidinde eğlence yerleri açıldı. Bodrum’a benzetilmek tasarısının en kötü cephesi tercih edilmişti anlaşılan.

Buralarda cinayetler işlendi. Gece yarısı sonrası: yeri göğü inleten ses kirlilikleri, vatandaşın şikayetlerine konu olmasına rağmen bu adamlara söz geçirilemedi.

Tam bir emekli yeri ve ileri yaştakilere şifa yurdu olan Akçay, bilinçsiz bir yapılaşma ve turizm bilgisinden yoksun yetkililerin yüzünden eski çekiciliğini kaybetmeye başladı.

Kızılkeçili çayını gördünüz mü bilmem.  Kuş ve su sesinin yarattığı bir senfoniye doğanın yeşilliği iştirak ediyor. Berrak suları gürül gürül akıyor şimdilik.

Kıyıları özel mülkiyete geçmiş.

Vatandaş gönlünce gidip bu derenin kıyısında oturamıyor. Arabanın park edebileceği yerler; özel şahısların park geliri, haline dönüşmüş.

Yasaya göre -dereler de dahil- kıyıdaki kumsal kısım hariç olmak üzere sahil şeritlerinde yapılacak yapılar kıyı kenar çizgisine en fazla 50 metre yaklaşabilir. Sahil şeridinin ise kıyı kenar çizgisinden itibaren kara yönünde yatay olarak en az 100 metre genişliğinde olması gerekiyor.

Geçen yıl Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, Güre ve Zeytinli sahilinde övülmeye layık bir çalışma yaparak sahil şeridini yasaya uygun hale getirdi.

Altınoluk ve Akçay’da yasaya uymayan yapılar var. Zamanında buralara imar verilmiş.
Büyük Şehir Belediye Başkanlığı, buralarda da yasanın kabul ettiği şekilde denizi doldurma çalışmalarıyla kimilerinin tekelinde tutulan sahilleri vatandaşın hizmetine açabilir.

Para ve gücün vatandaşın yararlanma hakkına tecavüz etmesine göz yumanları, zaman acımasız yargılıyor.

Efsane yetkili olmak, vatandaşa sunulan hizmetin kalitesi ve hizmetin adalet boyutuyla ölçülüyor. Torunlarına iyi isim bırakan mülkü amirlerin ve belediye başkanlarının baş özelliği , kamu yararını her türlü çıkarların üzerinde tutmaları ve sosyal devlet anlayışını bir bilinçle uygulamalarıdır.

Ömer Bedrettin Uşaklı denizi ne kadar güzel anlatmış:

 

GÖZÜMDE BİR DAMLA SU DENİZ OLUP TAŞIYOR.

ÇÖLLERDE KALMIŞ GİBİ YANIYOR YANIYORUM.

BÜTÜN GEMİCİLERİN RUHU BENDE YAŞIYOR.

BAŞIMDAKİ GÖKLERİ BİR DENİZ SANIYORUM.

NASIL YAŞAYACAĞIM EY, DENİZ SENDEN UZAK!

 

Alparslan AYRAL’ın tüm yazıları için tıklayın… 

https://balikesir24saat.com/author/alparslan-ayral

 

 

 

Kaynak : Alparslan Ayral

YORUM YAP