ÇANAKKALE SAVAŞLARI ÜZERİNDEN FARKLI BİR ANALİZ …

Yayınlanma Tarihi :
ÇANAKKALE SAVAŞLARI ÜZERİNDEN FARKLI BİR ANALİZ …

5. Ordu’dan Enver Paşa’ya giden şifreli mesajda, Liman Von Sanders 9 Ocak 1916 günü sabah 08.45’te Enver Paşa’ya Gelibolu Yarımadası’nın düşmandan temizlendiğini bildiriyordu…
1914 yılı Birinci Dünya Savaşı başladığında ülkelerin nüfusları şöyleydi…
Almanya 65 milyon
İngiltere 45 milyon
Fransa 39 milyon
Osmanlı İmparatorluğu 22 milyon(19-23 milyon)
Etnik Türkler 10-12 milyon
Çanakkale Boğazı yaklaşık 65 km uzunluğundadır. Ve batıdaki Gelibolu yarımadasının yüksek tepelerin hakimiyeti altındadır. Boğaz Çanakkale’de sadece 1500 metre genişliğindedir.
Her ne kadar arazi savunma için ideal görünse de uzun kıyı şeridi donanması güçlü olan düşmana kanat hücumları için çok sayıda fırsat yaratır ve ayrıca ikmal ve ulaşımı da fevkalade zor hale getirir.
Birinci Dünya Savaşının hemen öncesinde Osmanlı Ordusu her haliyle savaşa hazır konumda değildi. Hem askeri anlamda hem de ağır sanayi yönünden…
Karşıt güçler Çanakkale’ye 489 bin asker gönderdi. Türkler 9 ay içinde toplamda 500 bin asker gönderdi.
Fransızların gönderdiği 79 bin askerin 49 bini öldürüldü.
İngilizlerin 43 bin askeri öldürüldü.
Türklerin bu savaşta sayısal üstünlüğü yoktu. Yani Osmanlı askeri içinde Türkler çoğunluk konumunda değildi. Alt kademe komuta kademesi çoğunlukla Türklerden oluşmuştu. Mustafa Kemal’i Atatürk yapan bu savaşta en uçta yer alırken askerine verdiği tarihi emirdir: “Size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimize başka kuvvetler ve komutanlar gelebilir.” Yarbay Mustafa Kemal Gelibolu, 25 Nisan 1915
Savaşın İngilizler açışından en önemli neticesi savaştan Türk Ordusuna olan saygılarını yenileyerek ayrılmaları olmuştur. Hem kayıplar açışından hem de yenilmeleri açışından çok büyük şok yaşamışlardır. Bu öyle bir sonuçtur ki İngilizler bir daha Türklerle birebir savaşmaktan kaçınmışlardır. Kurtuluş Savaşımız da önümüze Yunanistan askerini sürmüşler ve böylece yaptıkları bu hatanın bedelini bizler yeni bir devlet kurarak göstermiş olduk.
Çanakkale(Gelibolu) Savaşlarının bizim açımızdan en önemli yanı muharebe sınavından başarıyla geçmiş komuta kademesine sahip olmamızdır. Bu komuta kademesi daha sonra Milli Kurtuluş Savaşı’nı örgütleyecek ve başarıya ulaştıracaktı.
Türklerin bu savaşta verdiği kayıp: 595 subay ile 56 bin 45 askerdir. Osmanlının okumuş çocuklarının çoğunluğu bu savaşta şehit olmuştur. Churchill  daha sonra savaşı kaybettik ama Türklerin okumuş çocukları öldüğü için geleceği de biz kazandık demiştir.
Savaş içinde ilk ve tek kez yerel İngiliz komutan ölülerini gömmek için Kızılhaç denetiminde ateşkes istedi… Kabul edildi. 23 Mayıs’ta çatışma ölülerin gömülmesi için durduruldu. O anda Türklerin 3 bin şehidi var iken İngilizlerin 13 bin üzerinde ölüsü vardı.
Düşman savaş alanını terk ederken geride bıraktığı askeri malzemeyi Türkler ancak iki yılda İstanbul’a taşıyabildiler. Müthiş askeri malzeme geride kalmıştı.
Bu bilgiler Genelkurmayın izin verdiği ve Genelkurmayın kütüphanesinde çalışarak hazırlayan Edward J. Erickson’un yazdığı “Size Ölmeyi Emrediyorum!” kitabından özetlenmiştir.
Çanakkale Savaşları, dünyanın akışını değiştiren bir savaştır. Eğer bu başarı olmasaydı belki bugün dünya sahnesinde Türk kelimesi de silinmiş olacaktı. Çünkü içtenlikle yazıyorum, birkaç bilinçli asker dışında o günler de hiçbir zenginliğimiz yoktu. Ekonominin itici güçleri Rumlar ve Ermenilerdi. İçimizdeki yobaz hoca takımı da bunlara çalışan hainlerdi. Savaş yıllarının yokluğunda bile borcunu Rum’a ya da Ermeni’ye ödemeyen Türk, cennete gidemez diyordu. Ve o insanımız her şeyini satıyor ve borcunu ödeyebilmek için… Cennete gidebilmek için…
Ayakta kalan birkaç komutanın öncülüğünde bu topraklarda bu yurt çok zor koşullarda kuruldu.
Burada özel bir not paylaşmak ya da kendi düşüncemi paylaşmak istiyorum…
Yıldırım Beyazıt’ın, Ankara Savaşıyla Aksak Timur’a yenildiği bu savaş sonucu bitik Bizans imparatorluğu can suyu buldu. Yoksa İstanbul o yıllarda alınacaktı. Timur yenince ve Anadolu da iç kargaşa çıkınca Altınordu devleti de bu sonuçtan etkilendi neredeyse yok olmak üzere olan Ruslar can buldu ve ilerleyen yıllarda devletlerini kurdular.
Çanakkale’de yenince önce biz Çarın yenilmesini sağladık. Çar yenilince Bolşevikler devrimi yaptı. Sonra iç savaş esnasında sınırlarına İngiliz ve Fransızlar gelip de karşı devrimi yapmasınlar diye Atatürk’ün öncülüğünde yapılan Kurtuluş Savaşına olağanüstü bir şekilde yardım ettiler.
Velhasıl oyun böyle oynanıyor. Oyunun en etkili aracı da savaşlar.. Birinci ve İkinci Dünya Savaşı olmasaydı dünya genelinde kadınların durumu hala çok geri olurdu. Savaşan erkekler, fabrikalar durmasın diye kadınlara çalışın deyince kadınlar da fırsatı kendileri açışından altına çevirdi.
İnsanoğlunun üç savaşı bitmez..
Erkeğin kadın ile olan savaşı,
Erkeğin yani egemen gücün dünyayı tek başına yönetme savaşı.. Dün buna ezen ile ezilen diyorduk bugün bu durumda diyemiyoruz. Egemen güç emek sınıfını adeta kaldırdı ve yerine hizmet sınıfını soktu. Dünya bunun sıkıntılarını yaşamaya başladı.
Dinler arasında var olan savaş…
Hristiyanlar ile Müslümanlar arasında olan savaş…
Yeniden şartlar ağırlaşmaya başladı. Önümüzdeki yıllar çok şeye gebe ve insanoğlunu yine kıyımlar bekliyor gibi..
Neyse diyelim..
Çanakkale’de şehitlerimize ve ölen dünya ülkelerinin askerlerine huzur içinde uyuyun diyor ve anıları önünde saygıyla eğiliyorum.
Bu savaşla son 10 yılda sürekli yenilen Türk’e emperyalizmi yenme şerefini veren ve tüm yetkili ağızların bu yenmede payın büyüğü ona aittir dediği önderimiz, kurucumuz ve barış insanı Atatürkümüz ile kurduğumuz devletimizi inşallah yıkmayız ve iç savaş yaşamayız. Merak etmeyin yeterinden fazla düşmanımız var ve kapımızın önünde bekliyor.
“Ne Mutlu Türküm Diyene”
Saygılarımla. V. Yılmaz

YORUM YAP