Yoruldunuz di mi?..
Yorulduk.
Nihayet bitti.
Siyasilerin günlerdir süren konuşmaları da seviye düşüklüğü de nihayete erdi.
Yarın söz seçmende.
Bu seçimlerde, seçim öncesi döneme ilişkin hatırlayabileceğimiz yegane iyi şey; şehirlerin her yanının parti bayraklarıyla eskisi kadar donatılmaması oldu o kadar.
Yine olsa da eskisi kadar yoktu…
Gürültü kirliliği de başlarda son günlerdeki kadar değildi ama son bir aydır yine kafalar şişti, ne fayda getirdiği bilinmeyen şarkılar, türküler, korna sesleri de dindi artık.
Nihayet bitti.
Hiçbir yerel seçime bu kadar gergin gidilmemiş; bu kadar çok ağır sözler işitilmemişti. Bu kadar çok çelişki, tuhaflık; hiç bu kadar vatandaşı bunaltmamıştı.
Son günlerde haber bültenlerini izlemez, birbirinin tekrarı hep aynı yüzlerle yapılan abuk tartışma(!) programlarını es geçer olmuştuk.
Söz bitti.
Karar artık seçmenin.
Yarın konuşacak olan sadece seçmen!
“Seçim güvenliğinde” bile sıkıntılı bir görünümümüz var biliyorsunuz; umarız yarın en azından bu sicilimiz düzgün yolda ilerler.
Yarın, sandığa atılacak her oy, seçmenin sesidir.
Duyabilen ve duyabilecek olan siyasiye ne mutlu!
Türkiye’de siyasetin ne kadar ince bir zeminde yürüdüğü, siyasete girenlerin, belediye meclislerinde yer almak isteyenlerin hepsi olmasa da azımsanmayacak çoğunluğunun siyaseti çıkar, seçimleri de bu sona ulaşmak için vesile olarak gördüğü bilinmez bir şey değil.
Ve ne acıdır ki, yerel seçimlerde bu kez tümüyle eksen kayması oldu; yerel adaylardan çok, projelerden çok parti liderlerinin birbirlerine karşı yürüttükleri yaylım ateşlerine şahitlik yaptık.
Yarın sabah oy verme işlemi başladığında hepsi bitmiş olacak.
Yerel seçim bu.
Belediyelerimizi “kimler” yönetecek, yarın sadece onları seçeceğiz, ötesi yok!
Ama “nasıl” yönetecekler bilmiyoruz.
Bilemiyoruz.
Çünkü biliyoruz ki belediyeler, doğası gereği olmasa da Türkiye’deki haliyle kural tutmaz halde.
Kuralı tutturacak bir seçim mi yarınki?..
Örneğin bir belediyenin olmaz dediği projeye Ankara “olacak” derse n’apacak o belediye?
Veya…
Çıkar, yolsuzluk, boşa para harcama, adam kayırma, başkanın çevresine üşüşenleri bitirecek mi yarınki seçim?
Liyakat ve akıl üstün gelecek mi?
Doğruluk, dürüstlük ne yana düşecek?..
Bizdeki tufan içinde bakınız kimsenin pek de duymadığı bir haberi aktaralım ilave olarak:
Geçtiğimiz günlerde Bulgaristan Adalet Bakanı ile Spor Bakanı Yardımcısı görevlerinden istifa ettiler.
Çünkü aldıkları lüks daireyle ilgili olarak Yolsuzluk Komisyonu demiş ki onlara:
“Bu daireler normalde çok pahalı ama siz nüfuzunuzu kullanarak daha ucuza aldınız, menfaat temin ettiniz.”
Ve sonrasında bakan ile başka bir bakanın yardımcısı “şak” diye istifa etmiş.
Nokta.
Bizim belediyelerimiz “menfaat” kelimesinden arınabilecek mi?..
İşini yapan tu kaka, yanar döner yağdanlıklar her tarafta olduktan sonra…
Yarın seçmende söz. Ne olacak yarından sonra?
Ca ceyli cala culalı camburceyli cap cup!