Yayınlanma Tarihi :

BÜTÜN “DİNDARLAR” BİRLEŞİNİZ!

BÜTÜN “DİNDARLAR” BİRLEŞİNİZ!

Farkındayım, evet!
Elbet, alışılmışın dışında bir yazı bu.
Ancak hem ülkemizin ve toplumun, hem de bütün Arabi ülkelerin ve Ortadoğu’nun bu sebepten, getirildiği “açmazlar” da ortada…
İşte bu açmazlar karşısında, bütün “gerçek dindarlar” ve “samimi inananlar” için yeni vaziyetler alınması da, kaçınılmaz olmakta.

Hani, işçi-emekçi sınıfının ideolojisi “sosyalizm”in kurucularından olan Karl Marks’ın, vahşi kapitalizmin azgın emek sömürüsüne karşı, dünyadaki bütün işçilerin-emekçilerin birleşmesini ifade eden, o ünlü çağrısı vardı:
“Dünyanın bütün işçileri! Birleşiniz!”

O gün bugündür, emeğin kutsallığı, “en yüce değer” olarak, nasıl ki bütün insanlık için bir ortak değer özelliğindedir;
Yeryüzündeki bütün göksel dinlerin en temel mesajları da insanlık için en kutsal manevi ortak değerlerindendir.
Müslümanların kutsal kitabı Kur’an’a göre de;
“İslamiyet haksızlığa karşı haktan, zayıftan yana, barışçı hoşgörü mesajı olan, son ilahi dindir.

Emek, her ne kadar insanlık için “en yüce değer” olsa da, vahşi kapitalizmin sömürüsü karşısında, dünyanın bütün kapitalist ülkelerinde istismar edilip, hunharca hırpalanmaktadır.
Darbe üstüne darbeler alan emek, egemen sınıfların çıkarları için, adeta tanınmaz hale sokularak, durmadan güçsüzleştirilip, itibarsızlaştırılmaktadır.
Üretimden gelen gücü olsa da bile, emeğin kendine gelip, gücünün farkına varması, gereğini yapması akıl almaz yol ve yöntemlerle imkansızlaştırılmaktadır.
Bu yüzden emek için o büyük, o ölümsüz çağrı hep geçerlidir:
“Dünyanın bütün işçileri! Birleşiniz!”

İnsanlığın en kutsal ortak değerlerinden olan dinler de; eskiden olduğu gibi günümüzde de, kötü kötü amaçlarla ve gerekçelerle durmadan, hayasızca istismar edilmekte ve hunharca kullanılıp sömürülmekte, sömürünün ve baskının sürmesinin aracı haline getirilmektedir.
Akıl ve mantık dışı saçmalıklarla, kapitalizmin-emperyalizmin ve bütün sömürücü sınıfların çıkarları uğruna dinler, halkı bölüp parçalayan politikalara alet edilmektedir.
Özünden uzaklaştırılıp, insanlık adına olan o ilahi mesajları da, tanınmaz hallere, kılıktan kılığa sokulmakta, siyasi iktidarların sürdürülmesinin bir aracı olarak kullanılmaktadır.

Başta Müslümanlık olmak üzere; dinlerin en ortak özelliği olan, “ezilenler için manevi bir sığınak ve huzur kapısı oluşu, haksızlıklara, hukuksuzluklara uğrayanların yanında oluşları; zulme, harama, haksız kazanca ve her türden sömürüye karşı duruşu, gösterişe, şatafata ve her türlü israfa karşı, mütevazilikten yana oluşu, Karunlaşma’yı, kibiri reddedişi” kutsiyetini daha da anlamlı kılmaktadır.

Dünya genelinde olduğu gibi, bölgemizde ve de ülkemizde de özellikle de İslam inancını hayasızca istismar edip, dünyevi her türlü sınırsız güç sahibi olmanın bir aleti haline getirilmesine karşı;
Ezmenin, sömürmenin ve halkı bölüp parçalamanın, ayrıştırmaların, çatıştırmaların, zulmetmenin, Karunlaşma’nın bir aracı yapılmasına karşı;
Dini, vahşi kapitalizmin, emperyalizmin, bütün sömürücü sınıfların çıkarlarına hizmet etmenin muazzam bir aracı haline sokup, onun bütün insanlık için olan o ilahi mesajlarını adeta tanınmaz hale getirip, özünden koparılmasına karşı;
Dinin, bütün insanlık için o kutsal değerlerinden yana durmak, bütün dindarlar için artık kaçınılmaz durumdadır.

Müslümanlık gibi bütün insanlık hayrına o ilahi mesajlar bütününe, sahip çıkma görevi, ne din, ne ticaret, ne siyaset bezirganlarına; ne de inanç münafıklarına ve istismarcı şarlatanlara bırakılmamalıdır.

Siyasette, ticarette dünyevi güç ve üstünlük elde etmek için dinin, çıkarlara alet edilmesine karşı görev, bugün ve gelecekte de samimi ve gerçek dindarlara düşmez mi?
Dini saygın ve her şeyin üstünde tutmanın ancak laiklikle mümkün olabileceğine gerçekten ve gerçek inananlara düşmez mi?

Herkesin bildiğ gerçek şu ki; toplumda gerçek dindarların büyük çoğunluğu çalışan, emekçi, yoksul ve dar gelirli, gelirsiz, güçsüz hatta kimsesiz insanlardan oluşmaktadır.
O halde saf, temiz kutsal inançların ve o ilahi mesajların, kitlelerin refahı, huzuru, kardeşliği, barışı ve insanca yaşaması adına geçerliliğini koruması için, bütün dindarlar, birleşiniz!

İnanan milyonların tamamına yakını aynı zamanda birer işçi emekçi, memur, küçük esnaf, köylü, emekli, ev kadını, dar ve düşük gelirli, gelirsiz, işsiz, kitlelerdir.
Bu milyonların sınıfları da bellidir ve aynı sosyal ve ekonomik ezilen sınıfa dahil olan ezilen kitlelerdir.

Ülkenin sonsuz kaynaklarından faydalanamadan bin bir çile, yokluk ve yoksulluk içinde, insanca yaşayıp bir gün bile göremeden, bu dünyadan göçüp gitmektedir.
Emperyalizmin ve egemen güçlerin kotü emelleri uğruna hem ülkeler arasında, hem de aynı ülke içinde birbirine düşürülmektedir.
Sömürenlerin ve ezenlerin egemenliği adına, siyaset oyunu içinde, çıkarları ortak olduğu halde, birbirine karşıt hale getirilmektedir.

O halde ve öyleyse, insanca, hakça bir yaşam, refah, huzur, barış ve kardeşlik için artık iş başa düşmektedir.
Bütün dindarlar, birleşiniz!

İnançla aldatmaya, inancın istismarına, itibarsızlaştırılmasına karşı “Bütün dindarlar, birleşiniz!”

Hak-hukuk-adalet ve ahlak adına, bütün dindarlar, birleşiniz!

Her türlü sömürünün ve haksızlığın ahlaksızlığına karşı, bütün dindarlar, birleşiniz!

Her türden baskıya ve zulme karşı, insanın insanı sömürmesine karşı, bütün dindarlar, birleşiniz!

Din, inanç, kanaat, vicdan hak ve özgürlüğü için, bütün dindarlar, birleşiniz!

Herkes için temel hak ve özgürlükler adına, bütün dindarlar, birleşiniz!

Emeğin kutsallığı ve emekçilerin hakları adına, bütün dindarlar, birleşiniz!

Yokluğa, yoksulluğa ve yolsuzluğa karşı, bütün dindarlar, birleşiniz!
Ayrımlara-kayırmalara kaşı, bütün dindarlar, birleşiniz!

Toplumda kaybolan dayanışma ve güven ahlakı adına, bütün dindarlar, birleşiniz!

Şahsi çıkarlar uğruna, milyonların o temiz, kutsal inançlarının sınır tanımaz istismarına karşı, bütün dindarlar, birleşiniz!

Allah ile inananların arasına girip, ibadeti ve ibadet yerlerini çıkarlarına alet edenlere karşı, bütün dindarlar, birleşiniz!

Kutsal, ilahi inançların arsız çıkarlar uğruna itibarsızlaştırılmasına karşı yeniden toplumda saygın yerini kazanması adına, bütün dindarlar, birleşiniz!

Herkes için halkçı, hakçı, adaletli, demokratik, laik, sosyal hukuk ülkesi ve hukuk devleti adına, bütün dindarlar, birleşiniz!

Tam demokrasi ve insan hakları adına, bütün dindarlar, birleşiniz!

Kaynak : Cemil Yavuz

YORUM YAP