“BU DÜZEN BÖYLE GİTMEZ”

Yayınlanma Tarihi :
“BU DÜZEN BÖYLE GİTMEZ”

Balıkesir’deki 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde ekonomik krize dikkat çeken, emekçiye sürekli yoksulluk, açlık ve ölümün düştüğünü belirten Kristal İş Şube Başkanı Tangüder Tatar, “Bu düzen böyle gitmez. Biz artık şikayet etmeyeceğiz. Tüm sömürülenler, yoksullaşanlar, ezilenler olarak bu gidişata dur diyeceğiz. Emekçilerin insanca yaşayacağı bir ülkeyi hep birlikte inşa edeceğiz.” dedi.

Balıkesir’de 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü işçi ve memur sendikaları öncülüğünde meslek odaları, sivil toplum kuruluşları ve siyasi parti temsilcilerinin katılımıyla kutlandı.

Altıeylül’e bağlı Bahçelievler mahallesindeki Çarşamba Pazarı’nda toplanan ve 100. Yıl Caddesi boyunca sloganlar atarak yürüyen emekçiler, Kuvayi Milliye Meydanı’nda miting yaptı.

İstiklal Marşı okunmasının ardından 1 Mayıs Tertip Komitesi’nde yer alan kurumların temsilcileri platformdan meydandakileri selamladı.

Kristal İş Şube Başkanı Tangüder Tatar, mitinge katılanları “Fabrikalarda, dersliklerde, bürolarda, laboratuvarlarda, madenlerde, tarlalarda, muayenehanelerde çalışan emekçiler, ömrünü alın teri dökerek tüketmiş emekliler, işsizliğin pençesinde kıvranan ve gelecek kaygısı taşıyan gençler, tacize, tecavüze ve şiddete maruz kalan kadınlar… Gecenin körü, sabahın şafağı, kışın ayazı, yazın sarı sıcağı demeden alın teri dökenler… Dünyadaki zenginlikleri üretenler, merhaba..” diye karşıladı.

BİZLERE YOKSULLUK, AÇLIK VE ÖLÜMLER DÜŞÜYOR. PATRONLARA YATLAR KATLAR…

Tatar açıklamasında şu görüşlere yer verdi:

“Bizler yoksulluk, açlık ve sefalet içinde, yarınını düşünemez halde yaşıyoruz. Pazarlar ateş pahası, mutfaklarda yangın var. Artan enflasyon karşısında en temel tüketim maddelerine gelen zamlar, düşen alım gücümüz, karaborsaya düşen şeker, zincire vurulan yağ tenekeleri, alarm takılan çocuk mamaları, uzayıp giden halk ekmek kuyrukları… Hangisinden bahsedelim? Değerleri yaratanlar bizleriz, zenginliklerine zenginlik katanlar onlar. Bizlere yoksulluk, açlık ve ölümler düşüyor. Patronlara yatlar katlar… Krizin faturasını biz işçilerin omuzlarına yüklemekten bir an için bile tereddüt etmeyen hükümet, emekçileri kuru ekmeğe muhtaç ederken, patronları ballı kaymaklı sofralara çağırıyor.”

“HALK İŞE , EKMEĞE VE İNSANCA BİR YAŞAMA OLDUĞU GİBİ DEMOKRASİ, ADALET VE HUKUKA DA AÇ”

“Bize ‘kemerlerinizi sıkın, aza kanaat edin’ deniyor. Oysa zengini daha zengin etmek, bankaların kasalarını doldurmak, şirketleri ihalelerle beslemek üzere bir düzen kurulmuş bile. Bu düzenin çarkları sermayeye sömürecek ucuz emek, yağmalanacak doğa, talan edilecek kentler yaratmak üzere dönüyor.
Halk işe, ekmeğe, insanca bir yaşama olduğu kadar demokrasi, adalet ve hukuka da aç. Bu düzen yurttaşların hakkını, hukukunu çiğniyor, adaletsizliği büyütüyor.
Halkın gerçeği ile bir avuç ayrıcalıklı kesimin gerçeği arasındaki fark, tek sesli medyanın propaganda yayınlarıyla perdelenmek isteniyor. Üstü örtülemeyen hakikate dair çığlıklar, baskı ile, şiddet ile, sansür ile, zor ile bastırılmak isteniyor.
Hakkını arayan ve gerçekleri söyleyen herkes bu düzenin hukuk dışı zorbalıklarıyla karşı karşıya kalıyor. ”

“GEZİ’DEKİ KARAR TARİHE KARA BİR LEKE OLARAK YAZILACAK”

“Gezi davasında yargılanan ve daha önce beraat eden arkadaşlarımız siyasi iktidarın istek ve ihtiyaçları doğrultusunda tarihe kara bir leke olarak yazılacak skandal bir karara imza atılarak  tutuklanmışlardır. Verilen kararla Anayasa’nın 2. maddesinde yer alan temel niteliklerini ve özellikle insan haklarına saygılı, hukuk devleti olma niteliğini bir tartışma konusu haline getirecek sonuçlar doğuracaktır. Bu karar göstermektedir ki; toplumsal muhalefetin en temel hak ve talepleri suç unsuru gibi gösterilerek, barışçıl direnişin tarihsel ve meşru gerçekliği ısrarla çarpıtılarak, karalanmak isteniyor. İktidarın ihtiyaçlarına göre karar veren mahkemeler, ülkenin demokrasisini ve geleceğini tahrip etmekte, birçok dava dosyasında mağduriyetler yaratmaya devam etmektedir.”

“Bu düzen mağdur ettiği milyonları bölüp parçalayarak yönetmek gibi tehlikeli bir yönteme başvuruyor. Sürekli olarak iç ve dış düşman yaratılıyor. Yukarıdan aşağıya kışkırtılan şovenizm, cinsiyetçilik, ırkçılık, mezhepçilik ve savaş politikaları bu düzenin yarattığı krizi yönetmenin bir yolu olarak ülkemizin ve halkın geleceğini tehdit ediyor.”

“BU DÜZEN BÖYLE GİTMEZ”

“Bu düzen böyle gitmez. Halkı yoksulluğa, açlığa, işsizliğe, borçluluğa ve güvencesizliğe mahkûm eden bu sömürü düzeni artık halkın sırtında bir kambura dönüşmüştür. 20 yıldır ülkeyi yönetenler ve tüm yetkileri tek kişide toplayanlar sorumluluktan kaçıyor. Ülkenin kanayan sorunlarını kendi dışındaki herkese ve her şeye bağlayan bir propaganda yapıyor. Biz artık şikayet etmeyeceğiz. Tüm sömürülenler, yoksullaşanlar, ezilenler olarak bu gidişata dur diyeceğiz. Emekçilerin insanca yaşayacağı bir ülkeyi hep birlikte inşa edeceğiz. İnsanca yaşama ve çalışma koşulları için mücadele ediyoruz. ”

EMEKÇİLER NE İSTİYOR?

Başkan Tatar emekçilerin isteklerini ise şöyle sıraladı:-Zamlar geri alınsın.
-Dolaylı vergiler kaldırılsın lüks tüketim maddeleri ve tekeller vergilendirilsin.
-Sendikal, siyasal örgütlenme önündeki tüm engeller kaldırılsın.
-Sayısız insanın canına mal olan ve milyonlarcasını göç etmek zorunda bırakan  emperyalist savaşlara ve saldırganlık dursun

-Derelerin, zeytinin, tarımın, ormanların sermayeye peşkeş çekilmesine son verilsin.
-Savaşsız sömürüsüz ve barış içinde bir dünya istiyoruz…

Biz istersek değişir. Bir arada, yan yana durursak değiştiririz. Birleşe birleşe değiştireceğiz.
Yaşasın 1 MAYIS ! YAŞASIN İŞ EKMEK ÖZGÜRLÜK MÜCADELEMİZ!”

Grup Ruhi Revan’ın şarkı ve türküleriyle renk kattığı etkinlik çekilen halaylarla sona erdi. Etkinliğe CHP Balıkesir Milletvekili Fikret Şahin de katıldı. Coşkun YAMAN /Memet KOŞAR (balikesir24saat.com)

 

 

YORUM YAP