BİR PARAGRAFTA TOPTAN ÇÖZÜM
Savunuculuk, ortak çözüm üretmek, Robinson Crusoe.
Yerindelik, yerinde çözmek, yerel kalkınma.
Değer üretmek, katılanlara geri bildirim.
Boşa koltuk işgal etmemek.
Bilgi, deneyim ve temsil sahibi olan kurum ve kişilerin karar alma süreçlerine katkısı.
***
Biyolojik, Finansal, Dijital Virüs.
Kaos, kriz, belirsizlik.
Ekonomik, terörist iç ve dış saldırı.
Bir ülkenin, toplumun yüz yüze kalabileceği tehlikeler.
Esasen toptan çözüm yukarıdaki paragrafta mevcut.
***
Bunların her biri yeni icat edilmiş söylemler değil.
Çeşitli kanallardan Anadolu toprakları başta olmak üzere dünyanın pek çok köşesini yüzyıllardır bezemiş değerler.
***
Peki çözüm bu kadar net iken; nedir çözümsüzlüğün sebebi?
EGO’mu?
Sıra sıra dizilmiş dağlara kafa tutma mı?
Binlerce yıldır kimsenin iki metrekarelik toprağa asla sığdıramadığı dünya malları mı?
***
Yarım yüzyılı aşkın süredir şahitlik etmeye çalıştığım; üstüne bastığım topraklara gelen her koltuk sahibinin ağzından istisnasız ilk paragrafa benzer değerler döküldü.
Ve hemen hemen hepsi ilk fırsatta uygulamada terk etti bu söylemleri.
***
Çevresel etkiyi değerlendirmek için ÇED Süreçlerinde yerel aktörlerle değerlendirme toplantıları kondu.
Bu toplantılar için küçük salonlar tahsis edilerek; yerel aktörler gelmeden taraflı tarafsızlar tarafından kalabalık çoğunluğu sağlandı.
Ortak çözüm olmadan dünyada yaşamını sürdürülebilecek tek kişi Robinson Crusoe.
***
2020 Yılında öyle bir kaos ortamıyla karşı karşıya kaldık ki; kimse ne yapacağını bilemedi.
Çözüm belli idi.
Top yekun ama tamamen top yekun ve ortak akla dayalı mücadele.
***
İleri demokrasilerde yasa koyucu ilgili tüm aktörleri çalışmalara ve sorumluluğa dahil etmek ister.
Hatta bazen özellikle temsile dayalı sivil kurumlar bu çalışmalara katılmak istemez.
Zorla tarafları çalışmalara katmak için yasa koyucu zorlar.
Çünkü bilgi, deneyim ve temsil kabiliyeti olan kurum ve kişilerin bu çalışmalara katılması çözümdür.
***
Görüş açıkken müzik dinleyerek, haber dinleyerek, sohbet vesaire derken rahat bir araç sürüşü yaparız.
Lakin sise girince durum birden değişir.
Bütün algı organlarımız yola yönelir.
Sisli ortamı dağıtmak için sis farı, dörtlüler gibi bazı tedbirleri almak isteriz.
Sise kafa tutamazsın ayak uydurursun.
Ayak uydurmak için dönüp ilk paragrafa bakarsın.