AH ŞU ATAMALAR !
31 Mart seçimleriyle AKP’den CHP’ye geçen Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’ndeki yeni yapılanma çalışmaları partili partisiz herkesi şaşırtan atamalarla sürüyor.
Aslında atamalar konusundaki yanlışlıkları yazmaktan bıktım ama öyle gelişmeler oluyor ki “gel de yazma” dedirtiyor. Başkan Akın’ın ya da etrafındakilerin eleştirileri dikkate almadığını da üzülerek görüyoruz. En son Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığındaki yanlışlıklara dikkat çekmiştim. Ama bu konuda derin sessizlik sürüyor.
Çok yakından takip etmiyorum ama en son atama Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığı ile ilgiliydi. Onu da “şaşırtan atama” olarak haberleştirmiştik.
İzmir’in CHP’li Bayraklı Belediyesi’nde kültür, sanat, eğitim, araştırma-geliştirme, basın- yayın ve halkla ilişkilerden sorumlu belediye başkan yardımcılığı ve müdürlük görevlerinde bulunan Osman Çağrı Şahin, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığına atanmıştı. (Tabii bir çok atama gibi bu atama da basına duyurulmadı. Bu haber bizim özel haberimiz oldu.)
Aynı şekilde bu işi layıkıyla yapacak bir isim varken vekilliklerle idare edilen Basın Yayın Daire Başkanlığına aylar sonra Bülent Ergün getirilmişti.
Ergün de yine İzmir’in CHP’li Seferihisar Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden Daire Başkanlığına atanmıştı.
İki ismin eğitimlerine, kariyerlerine söz söyleyecek değiliz ama sonuçta ilçeden geliyorlar ve müdürken daire başkanı oluyorlar. Daha önemlisi Balıkesir’i bilmedikleri, Balıkesirliyi tanımadıkları ortada. Ve Balıkesir’de bu görevleri yapabilecek bir çok nitelikli insan var.
“Balıkesir benim büyük ailem” sözünü slogan haline getiren Ahmet Akın’ın dışarıdan bürokrat ve danışman getirmeyeceği sözü de havada kaldı. Başkan Akın en büyük eleştiriyi su zammı ve her tarafı sarıp sarmalayan yeni logonun yanında atamalardaki şaşırtıcı tercihleriyle alıyor.
Balıkesir’de yaşayan, Balıkesirliyi tanıyan o kadar değerli isim varken “ithal bürokrat ve danışmanları” kim belirliyor, bu isimler neye göre ve nasıl tercih ediliyor; aslında bu konunun açıklanması gerekiyor.
Akın’ın danışmanları Necdet Saraç ve Ali Haydar Hakverdi gibi isimleri de göz önüne alınca CHP’nin eski Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu‘nun ya da başka isimlerin bu atamalarda söz sahibi olduğunu düşünmeye başladım.
Buna benzer birçok örnek ve yazılacak yanlışlar var. Ama şimdilik bildiğimiz son atamaya dönecek olursak.
Bu atamada da Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı’ndaki gibi bu görevi layıkıyla yapabilecek isimlere sözler verildiğini ancak tutulmadığını ve insanların durup dururken mağdur edildiğini görüyoruz.
SÖYLESEM TESİRİ YOK, SUSSAM GÖNÜL RAZI DEĞİL (Fuzuli)
Bu konuda sözü CHP’nin önceki dönem il yönetiminde yer alan Besim Kemal Akalın‘a bırakmak istiyorum. Akalın’ın sosyal medyadaki paylaşımı şöyle:
“İl yöneticiliğimin son dönemlerinde İl Başkanım Serkan Sarı, ‘Büyükşehir Belediyesini kazanırsak Başkanın kadrosunun hazır olması lazım’ diyerek kültür ve sanat konusunda bir çalışma yapmamızı ve bu görevi benim üstlenmemi istedi. Bunun üzerine partimizin Kültür Sanat Komisyonu’nda bizlere yardımcı olan, Balıkesir’in kültürel etkinliklerinde önemli işlere imza atan, Balıkesir’in yakından tanıdığı bir akademisyeni düşündük.
Balıkesir’de ilk kez piyano yarışmalarını gerçekleştiren, Balıkesir Kültür Orkestrasını dünyaca ünlü keman virtüözü Cihat Aşkın ile birlikte kuran, ADRAFEST gibi ulusal ve uluslararası sanatçıların yer aldığı bir etkinliği gerçekleştiren bu akademisyen arkadaşımızı, Serkan Sarı vekilimle birlikte Mayıs ayında Büyükşehir Belediye Başkanımız Ahmet Akın’la tanıştırdık. Arkadaş projelerini sundu, çok beğenildi.
Atamasını bekliyorduk. Zaman zaman sorduğumuzda ilgilenildiği söylendi. Ancak üç ay sonra İzmir’den bir sınıf öğretmeni arkadaşın Kültür Daire Başkanlığına atandığını öğrendik. Duyumlarımıza göre dışarıdan atanan bir danışman bu arkadaşımızı istememiş.
İzmir’den atanan arkadaş gerçekten değerli, donanımlı olabilir, inanıyorum ki öyledir de… Ancak Mayıs ayında başkana gittiğimizde bize bu arkadaşı atamayacaklarını söyleyebilirlerdi. Buna saygı duyardım. Neden açık konuşulmaz? Böylece bu kişi yıpranmamış olurdu. Bu tutum ve davranış beni çok üzdü. Hiç hoş olmadı, yakışık almadı. Ben, oğlumu, eşimi, baldızımı, gelinimi, gelinimin kardeşini önermedim. Adam gibi bir adam önerdim, sağlık olsun.
Bir halk ozanı der ki,
“Yine karlar yağmış gönül dağıma.
Kime ne söyleyim, kime ne deyim
Yaz ayında gazel düştü bağıma
Kime ne söyleyim kime ne deyim.”
***
BESİM AKALIN’IN YAZISINA GELEN BİR KAÇ YORUM
* Kanayan bir yaraya parmak basmışsınız değerli hocam. Gerek Altıeylül gerekse İl Danışma toplantılarında gerekse Ahmet Akın’a önceki il başkanları olarak görüşmemizde yüzlerine bu sıkıntıları ve olması gerekenleri anlattım. Ama ne dinleyen var,ne anlayan var, ne de söylenenleri takan var. Bir kibir, bir ego, bir dünyaları ben yarattım…Ben başardım havası artarak devam ediyor ne yazık ki… (Ender Biçki )
* Ekip çalışması elbette önemlidir bir yönetim için. Aslolan meclis vb. organlarla yönetmektir , danışmanlarla alınan kararlar o ilin insanlarını yok saymaktır. Bugüne kadarki başkanlardan fark nedir, ne olmalıdır? Bu yolda bunca emek veren varken ithal ve MHP’li yöneticiye bu kadar mı ihtiyacınız vardı? Kimse kusura bakmasın kendi mesleki sendikasına üye olmaktan imtina eden, hayatında hiç tepkiye ortak olmamış hatta 1 Mayıs’a katılmamış kişileri görmek üzüyor bir vatandaş olarak beni. ‘Benim büyük ailem sizlerle buraya geldik bundan sonra dışarda olanlarla yola devam edeceğim’ demenin adı olsa gerek. Umudu olanlara iyi umut etmeler. (Abdurrahman BULUT)
“Öncelikle çabalarınız ve emeğinize sağlık. Gerçekten merak ettiğim bir şey var. Balıkesir’de kültür sanat adına çalışmalar yürüten kimse kalmadı mı? Yoksa vahim bir durum, varsa daha vahim. Ki koskoca şehirde bu alanda çalışan, üreten kimsenin olmayışına inanmam. İnanmak istemem.. Kimsenin mesleğini yahut eğitimini küçümsek istemem o saygısızlığa düşmem ama bir lise öğretmeninin branşı takdir edersiniz ki kültür ve sanat değildir. Umarım bu yanılgı kısa sürede düzeltilir de artık CHP farkını görürüz. Zira geçmiş dönemlerden şikayet ettiğimiz ne varsa karşımızda buluyoruz.. ” (Burak SAKARYA)